Dinle ruhum, kalbinde bazı yaralar var, ruhunda bir kaç, bilemedin bir çok çizikler var. Onlardan korktuğunu, bazen onlara iğrenerek baktığını bazen de görmezden geldiğini görüyorum, anlıyorum hatta. Bak ruhum, seni görüyorum, duyuyorum. Hisset kalbim, sende dinle bazen. Beni dinle, kendi kalbini dinle, senin için her saniye attığı onca ritim varken, onların melodisi varken neden yaralar ve çiziklere bakıyorsun ruhum? Şimdi korkma; yaralarını, çiziklerini ve belki mor, kırmızı, belki de sarı, yeşil olan o izlerine bak. İzler Derin'dir ruhum. Savaşanlar kalıcıdır kalbim. Lisyantus çiçekleri de gidişler gibi kokar. Şimdi tekrar dinle ruhum, artık ne zihnime direniyorum ne de kalbime. Bedenimi ayakta tutan ruhuma güveniyorum. Varlığımı borçlu olduğum kendimi seviyorum. Zihnimi, düşüncelerimi, yaralarımı, izlerimi ve çiziklerimi görüyorum ve onlardan da korkmuyorum.
Artık Kayıp Ruhlar 3 yaşında ve bende 3 sene büyüdüm. Size bu süreci elimden geldiğince anlatmaya çalıştım. Üç senedir bu yolda, verdiğim onca emekte, bazen döktüğüm gözyaşında, bazen attığım kahkahada, bazense korktuğum o anlarda sesim olan herkese teşekkürler.
Şimdi tekrar duy ruhum, duy Lisyantus, olmayışın bile ruhumu küstürmedi bana. Teşekkürler Lisyantus, parmak uçlarımdan aktığın için üzülme, ağlamıyorum sadece gözüme toz kaçtı.
Uçuşurken duyduğum ses
Konarken çiçeklere,
Bal arısı korkma.
Uzağındayım bir nefes <3
-deepnight
eski adıyla NightQueen