delikizinhunisi

Hangi yöne gitmek istediğini bilemeyen bir kuş uçuşu var yüreğimde. Gökyüzüne doğru açtığım kanatlarımı her seferinde bir ağaç dalına doğru ilişirken buluyorum kendimi. Yoksa istediğim yola gitmek değil de bir köşe yamacında soluklanmak mı? Ağaçta köklerinden ayrılıp istemez miydi benimle beraber uçmayı? Kanatlarım varken dahi kullanmamak büyük nankörlük değil de ne peki? Ağacına bel bağlamış bir kuş, uçmayı unutmaz mıydı? Kökleri sağlam bir ağaç mıydım yoksa kanatlarını kullanamayacak kadar korkak bir kuş mu? İkisi birden olmaya kalktığımda ruhumun bir parçası toprağa, bir parçası da göğe çıkmak istiyor. Hadi, çık çıkabilirsen bu denklemden...

delikizinhunisi

Hangi yöne gitmek istediğini bilemeyen bir kuş uçuşu var yüreğimde. Gökyüzüne doğru açtığım kanatlarımı her seferinde bir ağaç dalına doğru ilişirken buluyorum kendimi. Yoksa istediğim yola gitmek değil de bir köşe yamacında soluklanmak mı? Ağaçta köklerinden ayrılıp istemez miydi benimle beraber uçmayı? Kanatlarım varken dahi kullanmamak büyük nankörlük değil de ne peki? Ağacına bel bağlamış bir kuş, uçmayı unutmaz mıydı? Kökleri sağlam bir ağaç mıydım yoksa kanatlarını kullanamayacak kadar korkak bir kuş mu? İkisi birden olmaya kalktığımda ruhumun bir parçası toprağa, bir parçası da göğe çıkmak istiyor. Hadi, çık çıkabilirsen bu denklemden...

delikizinhunisi

Hadi susma, gel dile
          Hadi söyle, anımsat kendini
          Durma yap geçiyor zaman
          Yapamadıkların pişmanlığına denk
          Büklüm kalbin ipliğine geçirilemeyen iğne
          
          Yapma dur
          Boşluğuna ölüm yalnızlığı
          Fısıltıya dönüşür koca bir uçurum
          Kendi yarattığın Tanrı'na 
          Dönüp etrafına bir daha bak
          
          Dökülür zamanla sözlerin büyüsü
          İki kuru yaşı
          Ağladım sanırsın
          Kalbin cayır cayır yandığında
          Ağlamayı kendine borç sanırsın
          
          O zaman hadi durma
          Gel de katıl
          Ölüm yalnızlığı hepimize denk
          Çanları duymuyor musun?
          Bak,
          Çalıyor hepsi senin için
          
          
          

delikizinhunisi

Tıkanmak. 
          Yutkunmak.
          İkisi ne kadar da güzel kelimeler. Tıkandığım yerden yutkunmamı istiyorlar, sizden de istemişler miydi? Kelimelerinin artık tıkandığı anda hayat senden yutkuna bilmeyi istiyor. Düşünsenize tıkandığınız yerden yutkunmak, size bir şey çağrıştırıyor mu? Nefesiniz kesildi değil mi? Tıkandığımızda zaten nefes alamıyorduk, değil mi? Yutkunma eylemini gerçekleştirebilmek için önce nefes vermemiz gerekiyor. Her şeyi yutup gecenin boşluğuna atabildiğimiz anda tıkanıklığımız gider miydi? Lavaboyu düşünün, su birikintisi tıkamıştır ve tekrardan o suyu yutması lazımdı, aynen bizimde bu eylemi gerçekleştirmemiz gibi. Sanırım öncelikle tıkandığımız karanlığı yutkuna bilmemiz ile başlayacak her şey, tıpkı hayatın bizden istediği gibi...

delikizinhunisi

Her zaman yaptığı bu eyleme neden darılmıştı ki kadın. Oysaki hep kestirirdi o saçlarını. Bu sefer düşündü, kendim için bir tutam gitse rahatlarım. Önünü alamadı kadın. Kendisiyle göz göze geldiğinde yitirdiğini görmüştü kadın. Onca dizilere, filmlere konu olan basit sandığı olayın perişanlığını hissetti. Oysaki hep yapardı. Bu sefer öyle olmadı. Canını acıttı kadın. Öyle böyle değil, yok oluşunu biliyordu ama somut halini görmüş oldu. Belki de o çok dokunmuştu.