Kaç zaman olmuştu görmeyeli güzel gözlerini? O kara şubattan beri, karşılaştırmadı bu şehir bizi. Önce salı geldim. Uzun zaman sonra, uzun bekleyişlerden sonra yüzünü görmek. Nefesim kesildi, ayaklarım tutmadı. Yanımda arkadaşım olmasa düşerdim büyük ihtimalle. Gülüşünü çalmışlar birtanem. Ben sevdiğim kadını bıraktığım gibi bulamadım. Tüm yolu bunun için ağladım. Saçlarını sevmeye kıyamadığımın neşesini, gözlerindeki parıltıyı almışlar dedim. Gülüşümü çalanın gülüşü neden yok olmuş diye suçladım durdum birilerini. Sonra çıktın geldin bana doğru o yolu. Kaçtım. Arkama bakmadan hemde. Arkadaşıç dedi, git deniz çık karşısına. Bak gözlerine. Onun aksine sen dış görünüş olarak toparlandın. Göster ona. Kimi, neyi kaybettiğini. Kaldırdım başımı, sana doğru hızlı adımlarla geldim. Ama Allah biliyor ya her adımda biraz daha korktum, korkumda boğuldum. Sonra saniyelik göz göze geldik. Beni görünce durdun. O kor gibi bakışlar beni yakıp kül etti. Yanımdan geçtiğinde rüzgarla karışık kokun geldi bu taraflara. Şükrettim. Seni iki saniye görebildim diye.