İsimlerin gerçekliğine inanmaktan kaçınan biriyim.

Gerçek adım yok.

Bana bahşedilen isimi hayatımın sonuna kadar kullanacağım fakat bu süre içinde hiçbir zaman o ismin kızı olamayacağım. Bu yüzden ismimi gizlemekte direnebildiğim kadar direniyorum.

Ben "Deniz" olmak isterdim. Adımda Deniz'in gizemini ve sonsuzluğunu barındırmak... Deniz olduğumu biliyorum çünkü, çarşaf gibi pürüzsüz duygularımın ardından gelen kabarmaları ve öfkeli taşkınlıklarımı biliyorum. Tıpkı Deniz gibi...

Dış dünyanın her bir tonunu mavinin berraklığına bulayıp yansıtabiliyorum dışarı, gecenin gizemine bulayıp yıldızları gözler önüne serebiliyorum.

Deniz'in içindeki tüm gizemi barındırıyorum içimde. Her olayda yeni bir ben çıkıyor ortaya tıpkı her katmanında farklı bir hayat taşıyan Deniz gibi.

Bir kavanoz dolusu yıldızım olsun istiyorum bazen, tıpkı karayı döven dalgaların denizden kopup kaçmak istedikleri kadar zor bir istek bu da. Gök kuşağını dolamak istiyorum bileklerime, tıpkı her rengi içine hapsetmek isteyen deniz gibi.

Durmak bilmeyen bir iç dünyam var, her gün yeni bir fırtınayı getiriyor bana. Susmayan bir iç sesim var, köpük köpük mırıldanıyor her an ve düşünmeden duramayan bir zihnim var. Kat be kat derinlerde olsa bile hayat taşıyan su damlaları gibi.

Ben Deniz; durmayan, yenilenen ve hayat dolu olan kız.

Tanıştığımıza memnun oldum.