İnsanlar bilmezler, ne yaşadığını, ne hissettiğini, ne düşündüğünü.
Sadece tahmin yürütebilirler, kimse yaşamadan anlayamaz bir başkasını.
Empati bile bir yere kadardır.
Belki saatlerce dalarsın uzaklara, bedenin başka yerde, zihnin başka yerde. Olduğun alan dar gelir, düşüncelerin boğazını sıkan bir el gibi bırakmaz boynunu.
Gözlerin buğulanır, gözyaşların akmak ister hiç sebepsiz durduk yere.
Sebepsiz dediğime bakma birikmişlik vardır yüreğinde. Ağır gelir, nefessiz kalırsın.
Öyle bir şeydir acı seni gömer canlı canlı. Bir mezarda hissedersin, ölmemişsin ama ölmüş gibi. Oksijenin yavaşça yok olur, sesini duymaz kimse. Bağırırsın, ağlarsın, belkide haykırırsın acını. Sonra mücadelen sona erer belki çıkarsın o mezardan.
Kim bilir mutluluk dahil olur hayatına bir bakarsın etrafın insan kalabalığı.
Yardıma ihtiyacın varken olmayan insanlar mutluluğunu paylaşma derdinde.
Komiktir bu, kanma bu sevimsiz hallerine çünkü üzgün olduğunda bir bakarsın ayna ve sen kalmışsın yine.
Bize iyi gün dostu değil kötü gün dostu lazım. Güneşin olduğu yerde Ay'ın olduğunu bilirsin ama göremezsin, asıl Güneş yokken varlığını gösterir Ay. Dostta ay gibi olmalı asıl karanlıkta çıkmalı.
Sözüm o ki kanma insanların mutlu gününde güler yüzüne, uzaktan gülerler sana düştüğünde.