Yalnız ve tuhaf biri, çevresi geniş, her gelenle gülüyor, gidenlere ağlıyor. Yani onu böyle tanıyorlar. Aslında kendi ölüsüyle yaşıyor, kendi ölüsüne ağlıyor, kendi ölüsüne gülüyor. Cesedi çürümeye yüz tutmuş, insanlar göremiyor. Adam çok konuşmaz, ölmeden önce fazlaca konuşmuş. Eskiler denince akla ilk o geliyor. Uzunca bir süredir yaşarmış burada, adam ölüsüyle yaşıyor. Diyorlar adama mezarıma sende kürek at, ölüsünü görmeyenler. Usulca çürüyen bedenine bakıyor tek dediği eyvallah. Süzme peynir dedin mi susuyor. Süzme peyniri çok seven adam ağzına atmadığı lokmaları ölüsüne veriyor. Çünkü onu gömemiyor. Zeytin çekirdeğinden nefret eden adam, zeytini çiğnemeden yutuyor. Bazı şeyler değişmiş, baksana adam çürüyor. Peyniri ölüsüyle, zeytini çekirdeğiyle yiyor.