Gün geliyor en yakınım dediğin insanın artık en uzağında olduğunu fark ediyorsun. Her ihtiyacına uçarak gittiğin, beraber güldüğün, beraber ağladığın, her koşulda yanında olduğun insan artık senin mahvoluşunu uzaktan yabancı gözlerle izliyor. Tanıyamıyorsun gözlerini. O eskiden sana sımsıcak bakan, içini ısıtan, kalbinin deli gibi atmasına yol açan gözlerin artık öyle bakmadığını görüyorsun sana. Sesindeki soğukluk içini ürpertiyor bazen. Dudaklarının arasından dökülen buz gibi sözleri yakıyor canını. Kabullenemiyorsun ondaki bu değersizliğini. Kendin için berbat bir durum olsa bile hep onun için en iyisini yapmaya çalışmıştın oysa bunca zaman. Nerede yanlış yaptığını düşünüp durarak geçiriyorsun günlerini. O böylesine uzaktayken onsuz ve içten gülmek imkansız gibi geliyor değil mi? Yerine kimseyi koymadığın insanın gözünde varlığının bile bir değeri yok aslında. Kabullenemiyorsun belki ama öyle, biliyorsun. Tüm gün "nerede, nasıl, ne yapıyor, kiminle" diye düşündüğün insanın umrunda olmamak çok zor geliyor. Yorgun düşüyorsun beklemekten, özlemekten bir süre sonra. Bir gün mutlaka eski halinin döneceğini umsan da, içten içe onsuzluğa alışman gerektiğini de biliyorsun hep.
- Đã tham giaApril 23, 2014
Hãy đăng ký để tham gia vào cộng động sáng tác truyện quy mô nhất
or