devr-iduman

devr-iduman

Her şey boka sardı. 

devr-iduman

Konuştukça yaşlanıyorum, susayım bu gece. 
Reply

devr-iduman

Kursağımda yaşlar birikti. 
Reply

devr-iduman

Hâlâ rahatlamadı içim. 
Reply

devr-iduman

Şehrimin ıslak caddelerinde saatlerce  düşündüm... seni: gökyüzünü yüreğime hapseden gözlerini. Düşündüm durdum tenimi kavuran kimsesizliğini, hapsolduğum kuyuda ışık olan harelerini; kendimden kaçtığım her sokakta bekleyen gölgeni düşündüm. Sanki karanlığa alıştığım bir vakit çekip almışsın dipten beni, öyle düşündüm durdum seni. 

devr-iduman

Günlerdir sükutun çığlıkları sokaklarımda çağlıyor. Derin bir yokluğun içinde zaman zaman hiç oluyorum. Bazen korkuyorum deliriyor muyum? Diye. Geçmiyor, içimdeki bastırılmış acı, günden güne harcıyor beni. Zihnimin karanlık kuyularında yobaz bir çocuk sevgi dileniyor benden. Ben bilmem sevmeyi; ben bilmem yaraya merhemi lakin tek bir hakikat bilirim o da yaralı bedenim. 
Reply

devr-iduman

Tanrı unutmuş. 

sarapvesenn

yükledim galiba nick ver bakiym
Reply

devr-iduman

Rengârenk hayaller kurdum zifiri hayatıma.
          Bilmezdim, acılar renkleri öldürümüş; 
          karanlık beyazı susturup sükuta satarmış. Bilmezdim..doyduğum sokaklar hapsim, vurulduğum odalar kabrim olurmuş, bilmezdim. 
          Bir düzine hataya bulandım doğruyu kaçırdım. 
          Çok vazgeçtim çok ağladım, bilmezdim, bu kadar yol alıp bir hiç oldum. 
          Şimdi dizimdeki yara mor, gözümdeki renk küf, ruhumdaki ağrı çürük. Bilmeden bittim.

devr-iduman

00'00

devr-iduman

Yalancılar ve yabancılar. 
Reply

devr-iduman

Yağsa yağmurlar silinir izin. 
Reply

devr-iduman

Başa sardık yalanı. 
Reply

devr-iduman

Dibi gördüm çoğu zaman, en kötüye şükrettim. Öyle an geldi ki kendimle tek kaldım. Öyle ki ya beni bir ben var ettim, bir ben yok. Çok yanlış yaptım çok doğru kovaladım. Düştüğüm yerden kalkıp kilometrelerce savaştım. Kendime küstüm kendimle tanıştım. Çok yok ettim çokta yok oldum. Şimdi buradayım ruhumun ezildiği her gün biraz daha yitirdim umudumu. Her gün biraz daha tanıştım yalanla. Bataklığımda çırpındıkça daha da dibe göçtüm; daha da çaresiz kaldım. Işık gördüğüm her gece, yanılgı bir gündüz oldu bana. Karanlığa alıştığım her saniye ateşböcekleri sardı çehremi. Hep arafta kaldım, çok kesinlik gördüm. Buhranımın kurbanı oldum, masumiyetimi kovdum. Öyle zamanlar geldi ki kendime hiç 'hak etmedin' diye söylemedim..Öyle günler öldüm ki hiç toprak atılmadı üstüme, hiç çiçekler ekilmedi yaralarıma, hiç okşanmadı saçlarım ve hiç öpülmedi dudaklarım. Ben bir bataklık çiçeği, bir karanlık zerresi, sonum belli: davam belli.