devrimgibiyim

devrim ki, şiirle gelecek. devrim ki, seninle.

devrimgibiyim

o kadının unuttuğunu biliyorum artık. 
          hem o kadın, hiç düşünmezdi kendini, 
          gerçi o bunu bilmiyordu. 
          olduğu gibi kendini, içimde untmasına ben de kızdım tabii, 
          ama buna ben izin verdim. 
          ulan ne çok babama benzedim, 
          hem izin verip hem kızıyorum.. 

devrimgibiyim

o kadar olmaz be dedim, 
            yuh dedim, 
            zaten ben hep derim.
            ama artık önemsemiyorum, 
            dediklerimi de unutuyorum iki dakika sonra. 
            bu kadının yüzünden hâkim bey! 
            ne hâkimi yahu, neyse.. 
            ne demiştim? 
            ha demiştim ki, 
            
            zaten ben hep derim böyle 
Reply

devrimgibiyim

yepyeni sözcükler yeşeriyor şimdi
          alnının ışıklı yamaçlarında
          yüreğini işitmek gerek duymak için
          soluğunu solumak gerek
          her dalıp gidişinde
          bin şiir
          çıkarıyor belki gözlerin
          yaşama gözlerinle dalmak gerek  

devrimgibiyim

İşte böyle zamanlarda sen kalkıp bana bir yıldız hediye ederdin yeryüzüne katlanmam için. Büyülenirdim. Ama bir süre sonra, yani gözlerine yakın bir yerde indiğimde şunu da fark ediyordum; sen beni hep yok olduğumda anlıyorsun. Onca çölümsü fikir koleksiyonu beynimi kemirirken bana sıradaki şelaleyi hediye etmenin yakılıp kavrulmayı ortadan kaldırmadığına tanık oluyordum. Çünkü asıl istediğim şeyin bana bir yıldız veya şelale hediye etmen değil, bir yıldız ve şelale olarak bana gelmendi. Bunun nasıl mümkün olabileceğini bilmiyorum. Eğer bunu çözebilseydik; dünyada savaşları, sömürüleri, cinayetleri ve buna karşılık devrimleri, başkaldırıyı konuşmuyor olacaktık. Çünkü zaten sonsuz bir devrimin içinde yaşıyor; insan ve doğanın mükemmel işbirliğinin tadını çıkarıyor olacaktık. Şimdi tek şansımız; o bulaşıcı kelimeleri üstümüzden çıkarıp taslak halinde bırakılmış bu uzun yürüyüşe inandırmaktır gücünün farkında olmayan ayaklarımızı.