dffffffdtdgdz

ama ben annem bile olmadan yaşayabilirim. bir yudum suymuşçasına tüm sevdiklerim, hiçbiri olmadan yaşayabilirim. ben kimsesizlik nedir, çok iyi bilirim. ve bunların hiçbiri benim bir an olsun soluğumu kesmemiştir. işte sana diyorum ki ben zaaflarım olmadan da ben olabilirim. ama seninle uyanmak istiyorum. sensiz öleceğimden, yerlere serileceğimden, bitip tükeneceğimden, sana çok ihtiyacım olduğundan değil, sadece seni istediğim için. bir gün bu evde olmazsan kendimi asacak değilim, sensiz ben, ben olmayacak da değilim. ama seni seviyorum. ve bu sevginin en onurlusudur. muhtaçlık sevgiyi örter ve onu yok eder biliyorsun. sabah yedi akşam beş ilişkilerinden midemi hissetmiyorum. sen benim rızkımı veren değilsin. beni yaşatan bana ömür veren değilsin. bir akciğer değilsin nedir herkesin bağırıp durduğu şu yalanlar tiratı. sen benim sevdiğim adamsın sadece. ve biliyor musun birileri olmadan yaşayamayacak herkes, hiçkimseyi yaşatamaz bu hayatta. bunları düşün. ben attila ilhan değilim, hiçkimseye mecbur değilim, aşığım sadece. aşk aşktır, ekmek ise ekmek. su sudur, gök göktür ve bir insan bir insanın yolu değil yol arkadaşıdır ancak.

dffffffdtdgdz

ama ben annem bile olmadan yaşayabilirim. bir yudum suymuşçasına tüm sevdiklerim, hiçbiri olmadan yaşayabilirim. ben kimsesizlik nedir, çok iyi bilirim. ve bunların hiçbiri benim bir an olsun soluğumu kesmemiştir. işte sana diyorum ki ben zaaflarım olmadan da ben olabilirim. ama seninle uyanmak istiyorum. sensiz öleceğimden, yerlere serileceğimden, bitip tükeneceğimden, sana çok ihtiyacım olduğundan değil, sadece seni istediğim için. bir gün bu evde olmazsan kendimi asacak değilim, sensiz ben, ben olmayacak da değilim. ama seni seviyorum. ve bu sevginin en onurlusudur. muhtaçlık sevgiyi örter ve onu yok eder biliyorsun. sabah yedi akşam beş ilişkilerinden midemi hissetmiyorum. sen benim rızkımı veren değilsin. beni yaşatan bana ömür veren değilsin. bir akciğer değilsin nedir herkesin bağırıp durduğu şu yalanlar tiratı. sen benim sevdiğim adamsın sadece. ve biliyor musun birileri olmadan yaşayamayacak herkes, hiçkimseyi yaşatamaz bu hayatta. bunları düşün. ben attila ilhan değilim, hiçkimseye mecbur değilim, aşığım sadece. aşk aşktır, ekmek ise ekmek. su sudur, gök göktür ve bir insan bir insanın yolu değil yol arkadaşıdır ancak.

dffffffdtdgdz

bu minnetsizliğimin onu öldürdüğünü söylüyor. bir kere bir teşekkürü kırk gün inzivada zikretmiştim. kimse bana hakkını helal etmiyor bak. kimse etmiyor. ne edeyim. istemediğim şeyleri verip karşılığında bir şey isteyemezsin. burda işler öyle yürümüyor. bak kestim boynunu ama kimse bana bir hesap soramıyor ve ödemeyeceğim neyse senin bedelin. en başa dönüp allaha sor, beni niye böyle yarattığını sor ona. benim boynumu kırdılar da ben ne yapabildim ki. hangi yaptığım kapattı açılmış yarayı. kimsesiz birinin kimsesi olamazsın. ben yalnız değilim oğlum, ben yalnızca kendisinden başka kimseyi bir kimse olarak görmeyenim. sen yanlış biliyorsun. ben doğruların bile peşinden gitmeyenim. bir sokak çocuğunu evine alıyor ona ben senin evinim diyorsun ve bunu yapmakla sen, sen bir teşekkür bekliyorsun. ama ben bu dört duvar arasında artık nefes alamıyorum.

dffffffdtdgdz

atıp bir ceketi omuzlarına, gözleri kapkara kirpikleri sürmeli, ne silah taşır belinde ne bıçak tutar eli, öyle yürür ağır ağır, indirmez kaşını, tetikte yürür de gider hep kalbini bir iskambil destesi sayıp dağıtmamışlar gibi. hayatıyla zar atmış, kaybetmemiş gibi. yürür de geçer buralardan. bir beni görünce donup da kalıyor. ellerini nereye koyacağını şaşırıp, düşürüyor ıslığını, düşüyor sigarası. ayıksa çekilmiyor yüzündeki o hüzün, matizse daha fena ya, bir türkü tutturmaya çalışıyor, beceremiyor o kadarı. söküp atılmıyormuş benim saçlarım. dolanıp da boynuna asmadı daha ne. ama biliyor. gözümde nasıl bir korkak olduğunu, aslında nasıl bir korkak olduğunu, her savaşta usta, her kavgada yiğit, bir sevdada yenik olduğunu. biliyor da eğiyor başını. amma yetmez. eğer görseydin kendini benim gözümden, sokağa da çıkmaya hâl bulamazdın. sen bu utançla benim yüzüme değil, o aynalara nasıl bakıyorsun.

dffffffdtdgdz

hatırla kimse yokken ben vardım. sen bile senden caymıştın, bi tek ben yanındaydım. şimdi üstünde mağrur bir ceketle, sana boynunu bükmüş birinin karşısında, sanki düşmanınmış gibi dimdik duruyorsun. dön de arkana bak, bu hikayeyi kim yazdı. kim o ceketi omuzlarına bırakıp, seni bir utancın elinden aldı. yapma nolur, senin yıktıklarını ben topladım. bir bataklığın içinden, dibe batmak pahasına, seni ben çıkardım. sen adam oldun da güya, kimin gözüne senden aşağıdaymış gibi bakıyorsun.

dffffffdtdgdz

elim alnında kırk gece beklediğim adamın canını nasıl yakayım. sen benim dizlerimde, bir kabustan adımı sayıklayarak uyanmış adamsın. ben sana kıyayım. ne yapıp da sorayım bu olanların hesabını, kime neyi anlatayım. dün senin derdinle ağlıyordum, bugün sana nasıl dert olayım.

dffffffdtdgdz

tüm dünyadan kaçıp, sana doğru koşmak istiyorum ama sanki aramızdaki bu uzaklık kaşı çatılı bir baba gibi ve ben, babası görmezken uçan ama babası görse yürümeyi bile beceremeyen bir beceriksiz çocuk gibi, alnımı bir kaldırıma çarptım, yüzünü seçemiyorum. bana senin sesini taşıyan o dağ serçeleri, başımın üstünde ayın hareleri gibi, her yer dönüyor ve ıslak biliyor musun, üstelik öpüşüyor değiliz ne tuhaf her yer sıcak ve ıslak. ağzımda kendi kanımın tadı ve bastığım her yer kan gölü, boy vereceğim kum çekilmiş, ne etsem seni bulamıyorum.

dffffffdtdgdz

ama bir cümleyi elbet hiçbir harfi seni andırmıyorsa okumak kolaydır. bunca kelimeyi adını geçirmeden ama her yerde adını bağırarak yazmış olmam seni de mahvediyor mu. bir zamanlar alt yazı geçiyor gibi hülasa bir boşvermişlikle göz gezdirdiğin şu birkaç müsveddeye, şimdi üçüncü sayfa haberi gibi bakmak seni de mahvediyor mu. katil olmak sana çok yakışırdı ama biliyorsun, öyle kolay ölmüyorum.