dizeIeresrar

senin gökyüzünde benim yerim yoktu.

kimseevdegil

benim yeryüzümde senden başkası yoktu.
Reply

dizeIeresrar

sevgili, bütün bir uykusuz geçen geceden sonra sana bu mektubu sabah sabah yazıyorum. oğlumla beraber çıkarıp gönderdiğiniz resim uyutmadı beni. niçin uyutmadı? neden uyutmadı? bu niçine, nedene cevap vermek için baştan başa bir şiir kitabı yazmak lazım. o kitap günün birinde yazılacaktır. şimdi muhakkak olan bir şey varsa, bütün bir gece uyumadığımdır. bana aşk mektubu gönder, diyorsun. şimdiye kadar gönderdiklerimin çoğu neydi zaten. sen benim gözlerimin içine bakarak bir kere olsun seni seviyorum dememişsindir. ben, her yerde, her zaman, yaldızlı bir denizin üstünde, çam ağaçlı bir balkonda olsun, karanlık, yalnız senin gözlerinin ışıltısını gördüğüm ılık bir odada, bir hapishanenin görüşme yerinde olsun, mektupla olsun, mektupsuz olsun, nesirle olsun, şiirle olsun, içimden her gelişte sana, seni seviyorum, demişimdir. ben bu aşk mektubu yazmasını beceremedim. sen yaz da bana model olsun diyorsun. senin aşk mektubun harikuladeydi. buranın ölçüsüyle, böyle bir mektup için üç sene yatılır billahi? zâti sen benden çok daha derinsin, yavrum. belki ben daha sanatkârım. benden emin olman beni öyle bâhtiyar, öyle mağrur kıldı ki? bir binbir gece şehrinin altın kakmalı kapılarından muzaffer girmiş eski zaman kahramanı gibi hissediyorum kendimi?

dizeIeresrar

tüm karaladıklarımı, buruşmuş bir kağıda yazdığım her şeyi veda say. çünkü ben bu durumdan artık nasıl kurtulacağımı bilmiyorum. bir batalıkta çırpındıkça daha da dibe batmak gibi bir şey bu. ağzımı açtığım an silahın namlusu bana doğrultuluyor. başımı kaldırdığım an şiddetli bir tokatla yana düşüyor başım, geriye savruluyor bedenim. bak, bu yüzden veda say dediklerimi ve yazdıklarımı. kaçıncı sigaramı yaktığımı bilmediğim dakikalardayım. başımdaki ağrı dinmiyor, ilaçlar etki etmiyor. adımlarım eskisi kadar sağlam basmıyor artık yere, takılıyorum bazen. düşmek istiyorum, düşemiyorum. çok güçlü olduğumu söylüyorlar bana, benim yerimde olsalarmış kaldıramazlarmış öyle dediler. ufak bir tebessüm sunup geçtim. ama hayır o an tek yapmak istediğim bağırmaktı. ben kaldıramadım zaten, öldüm bin defa demek istedim. cesetten bir farkım kalmadı demek istedim. olur olmadık krizlerimi anlatmak, gerekirse bana acısınlar istedim. ama olmadı. güldüm ve geçtim. oysa o an ve o anlardan herhangi birinde gülüp geçtiğim hep bendim. ezip geçtiğim bendim. hâline acıdığım da bendim.

dizeIeresrar

zaman geçiyor, evet kabul. ama ben de benden geçiyorum. her geçen gün biraz daha eksiliyorum kendimde. kendi canımı yakıp yaşadığımı hissetmeye çalışıyorum. olmuyor veya ben başaramıyorum. şimdi bir sigara daha yakıyorum, titrek ellerimde duran çakmakla. yine geçeceğine inandıracağım kendimi ama ben bile inanmayacağım buna. biraz ağlayacak biraz da sızlayacağım. ardından ise yüzümde kurumuş gözyaşlarım ve akmış makyajım ile kaynar suyun altına girip bekleyeceğim. geçecek ve geçecek. yalan, geçmeyecek. ağla kendim. bu sefer ağla. çünkü sahiden geçmeyecek.
Reply

dizeIeresrar

şimdi o yüzden diyorum sana, veda say dediklerimi diye. hiç dinlemediysen kulak kesilmediysen bana bu sefer ,tek sefer dâhi olsa, kulak kesil. çünkü olmuyor artık. nefes aldıkça canım acıyor, ciğerlerim yerinden çıkıyor. olur olmadık anlarda doluyor gözlerim. ben ne yapacağımı şaşırıyorum. gizlenmek istiyorum. herkesten ve her şeyden saklamak. daha da ilerisi, kaybolmak istiyorum. biraz daha dayan, diyorum kendime. biraz daha. bitecek ve geçecek. oysa ne bitecek ne de geçecek. ben de biliyorum. yalnızca inandırdıkları bir yalana ben de kendimi inandırıyorum. veya inandırmaya çalışıyorum artık hangisiyse, ben bilmiyorum. ellerim titriyor, gözlerim kararıyor, üşüyorum. annem iyi olup olmadığımı soruyor. iyiyim, diyorum. üsteliyor. biliyorum, aynı gece tekrarlansın istemiyor. gözlerimdeki çaresizliği almak istediğini ama bana bir adım dâhi yaklaşamadığını söylüyor. susuyorum. kelimelerin tükendiği noktaya sürüklüyor beni. ağzımı açamaz oluyorum. sonra bin bir çaba iyiyim annem, diyorum. gözleri ışıldıyor. beni bağrına basmak istiyor ama yapamıyor. çünkü zamanında ben bir gül misali dikenlerimle delik deşik ettim bedenini, herkese yaptığım gibi. acımasızca ve duygusuzca. 
Reply

dizeIeresrar

bir fayansın soğukluğu çıplak tenime işlerken ve ben içim dışıma çıkarcasına ne var ne yoksa kusarken. bir sessizlik tüm evi sarıp sarmalamışken ve benim nefesim kesilirken. duvarlardan destek alarak yürürken karanlık koridorda ardından düşüp kalırken son duvarın dibinde. bir hiçliğin beni içine çekişi tüm bu satırlar. boylu boyunca uzandığım soğuk fayans ve titreyen bedenim. bir vazgeçişin eseri bunlar. saydım; on dört sigara, altı kahve, üç ağrı kesici. tüm öğünüm bundan ibaret. beyaza çalmış yüzüm ve morarmış dudaklarım. daha bu sabah silik bir tebessüm sunduğum aynaya bu defa bir cesetten farksızken bakıyorum. içimdeki acının her geçen saniye iliklerime işlediğini hissediyorum. yorgunluğum gözlerimi kapatmama sebebiyet verirken ben direnmeye çalışıyorum. az sonra zor da olsa ayağa kalkacağımı biliyorum. ardından sifona basıp etrafı toparlayacağımı bildiğim gibi. ama şuan, yalnızca tüm bu acı ve hislerin beni esir almasına göz yumuyorum. biraz olsun hissetmek uğruna kapatıyorum gözlerimi. cenin pozisyonu almış bedenimle 'merhaba' diyorum tanrıya. gülümsüyorum. acıdan ve ağrıdan kavruluyor bedenim. bir inilti dökülüyor ısırmaktan kanamış dudaklarımın arasından. yüzüm kasılıyor. ses etmiyorum. yeri değil ben biliyorum ama bazen gerçekten öleceğim sanıyorum. midem ağzımda koşarken koridorda, bir kabusun koynunda kan ve ter içinde uyandığım her gecede, kalbime bir ağrı saplanıp nefes almama bile engel olduğunda. bunlar ve daha bir çoğu olurken. her birinde öleceğim sanıyorum. ben acıyı bir anne belleyip koynuna yerleşmişken bundan nasıl kurtulurum bilmiyorum. ama şimdi, yalpalayan bedenimin balkona çıkıp üç sigara içmesine göz yumacağım. çünkü ördüğüm tüm duvarların altında kaldım.