Sanrılarla yaşamak zor
Şüphelerle, keşkelerle, pişmanlıklarla yaşamak cidden zor
İnsan anlamıyor başta hani anlamıyordum cidden ne düşünüyorlar, ne hissediyorlar, ne hissediyorum, ne istiyorlar, ne istiyorum gerçi hala anladım denmez ama yapmadığım için keşke dediğim pişmanlıklarım bir de yaptığım için keşke dediğim pişmanlıklarım var.
Hayatı doyasıya yaşamadığım için pişmanım, sustuğum için, boyun eğdiğim için pişmanım hemde çok.. Sussak dert susmasak dert, sussak sanrılara, şüphelere, susmasak kalp kırıkları ile keşkelere düşüyoruz.
Öyle kolay isteklerim var ki aslında hani çok zor şeyler değil ama işte oluru yok gibi geliyor.
Düşünüyorum, düşünüyorum tamam ama neyi? E nereye varıyoruz ki düşünerek?
Hiçbir yere varamıyoruz sadece sabahlara kadar beyaz tavanlarla dostluk kurup uykularımızdan feragat ediyoruz, ne uğruna peki? Hiç.. Koca bir hiç uğruna. Sonra zaten olmayan uyku düzeniniz iyice bozuluyor ve ya çok ya da neredeyse yok denecek kadar az yemek yemeye başlıyorsunuz, buna bağlı olarak göz altlarınızda morluklar ortaya çıkıyor ya aşırı kilo alıyor ya da aşırı zayıflıyorsunuz... Mentaliniz mahvoluyor, hayatınız kayıyor siz öylece durmuş ecelinizin tecelli etmesini bekliyorsunuz. Hayat bu değil ama siz bunu da umursamıyorsunuz, boş bakışlar eşliğinde gün boyu duvarları seyrediyor ve tamamen yaşayan ölüye dönüşüyorsunuz. Bir başarınız, bir hayaliniz, elle tutulur hiçbir şeyiniz yok ve çevrenizdeki herkesi kaybedip kendinizle kalıyorsunuz.. Tabii ne kadar kendinizdesiniz orası tartışılır... Ailenizle aranız iyi değil ve derdinizi anlatamıyorsunuz ayrıca evinizde gibi hissedebileceğiniz bir eve sahip de değilsiniz, kısacası mahvolmuş durumdasınız iyi olmanın arka sokağından bile geçemezsiniz bu halde.... E ne yapacağız peki? Bana sorarsanız hiçbir şey yapmamayı yeğlerim
İyi geceler...