dreamyblackfish

Bok gibi hissetmek hakkında ✍️✍️
          	Hislerimin bu kadar görünmez olmasının yaşattığı travma 

dreamyblackfish

halsey bir röportajda gençler için en zor şeyin hayatta her şeyin kendileri ile alakalı olmadığını anlamaları olduğunu söylemişti. 
          şimdi onu ne kadar da iyi anlıyorum. 
          ben gerçekten var olsam da olmasam da pek bir şey fark etmiyor. inanın ki bu gerçekten kimsenin pek umrunda değilmiş. bunu fark etmek beni biraz yaraladı. 
          eylül ayında yazdığım ilk paragrafı okudum da, sanki o gün bile ne hale geleceğimi biliyormuşum. sanki o günlerde bile kaybettiğimin bariz oluşunu görebiliyormuşum. yanlış anlamayın, sınavdan bahsetmiyorum keza sınava henüz bir ay var. sınav için bir yıl daha hazırlanabilirim. bu sıkıntı değildir belki de benim için. 
          benim için asıl sıkıntı olan dönüştüğüm insan, zayıflığım, isteksizliğim, ne yaparsam yapayım kendimi iyi hissetmeyişim. 
          hangi kıyafetin içinde olursam olayım, hangi insanların yanında ve hangi mekanda bulunursam bulunayım olmuyor. ait değilim sanki buraya da istemiyor bedenim ayak uydurmak bu dünyaya. 
          kolera’nın vitrindeki manken’inde özür dilerim şiirselliğimden diyordu, aynı öyle hissediyorum. 
          bu dramatiklik ve şiirsellik benlik bir şey değilmiş gibi sanki. 
          lütfen allah’ım kurtar beni. nereye aidim göster. bedenim ve ruhum sığmıyor sanki buralara, nolur ya beni yanına al ya da ait kıl beni bu dünyada bir yere, birilerine, bir amaca. 
          burdayım. 
          kahverengi gözaltılarımla, artık 60 değil de 70 olan vücut ağırlığımla, herkesten ve her şeyden uzaklaşmış benliğim ve bir de dolu kafamla burdayım ve bu satırları yazıyorum. 
          sağlıklı kalmaya özen gösterin. 
          yanlış olduğunu gördüğünüz yollarda emin adımlarla yürümeyin ve insanlara bel bağlamayın. 
          sevgilerimle
          molly

dreamyblackfish

hep bir pes edişten bahsediyorum ama bu pes edişler hiçbir şeyi sonlandırmıyor. keşke “pes ediyorum!” dediğimde gerçekten her şey son bulsa ve dandik bir oyunun basit bir bölümü gibi başa sarsam hayatımı. ya da esc’ye basıp oyundan çıkmakla aynı kolaylıkta olsaydı bu dünyayı terk etmek. gerçekten ama gerçekten ne yaşadığınızın hiçbir önemi yok nasıl gördüğünüz değişmiyorsa. tembelim ve biraz da ruhsuzum. pes ediyorum sözü artık dilimde değil de benden uzak bir yerlerde, kendimi pek de ait hissetmediğim yerde garip bir söz olarak vâr olacak. neyse, pek bi önemi yok zaten. dedim ya, gerçekten önemi yok. 

dreamyblackfish

kendimi ifade edecek tek kelimem kalmadığı için ve var oluşumun tüm sebeplerinin yok olmasını istediğim için kendimden özür diliyorum. bu yolda yalnızım ve maalesef korkağım. keşke kendimi gördüğüm yer yıllar sonra yorganımın altı olmasaydı da yüreğime heyecan veren şeyler olsaydı. 
          her neyse, önemi yok. 
          gerçekten her neyse. 
          ve gerçekten önemi kalmadı. 
          ne yalan söyleyeyim pes edeceğimi görüyorum sanki yolun sonunda. 

dreamyblackfish

hiç anlatmadım sana oysa
          daha çok hikayemiz vardı
          iyi bakmış annen sana bu bir haftada. iyi gördüm seni. hem enerjin yüksek, hem de bedenin iyi görünüyor. 
          sana bakınca göz bebeklerim titriyor ama eskisi gibi büyük aşkımdan değil de tereddütümden. sana bakmak bile beni çıkmaza sokuyor. 
          umuyorum ki bundan sonra hiç karşılaşmayız.  ben bir daha hiç böyle hissetmek zorunda kalmam. 
          

dreamyblackfish

tüm bu varoluş sancılarının arasında bir de odaklanmam gerekiyordu, onun güzel yüzüne baktıktan sonra hala dağılıyor olmak kendime ihanet ettiğimin göstergesi miydi yoksa onun karşı konuşmazlığıyla mı alakalıydı kestiremiyordum. kendimden umudu kesmek üzereydim ve nerdeyse tüm gülüşlerimin sahte olduğunu düşünmeye başlayacaktım. tüm günler bir poşete sıkıştırmak ve bir bütün halinde çöpe atmak istiyordum. haketmediğim bir deneme sıralamasına sahiptim. nasıl yaptığımı asla anlayamadığım bir şekilde netlerim hala ne kadar az çalıştığımı gizler şekildeydi. odaklanmak, zordu. onu düşünmemek, gerçekliğe adapte olmak zordu. tüm yüreğimle bu bedeni ve zihnimi yenileyebilmeyi diledim ve bu sınıfta onun iç çekiş seslerine karşı duyarlı olmamayı diledim. 
          14 mart 11.08