Cok eskiden yazmis oldugum "house of black" kitabinin taslaklarina bakarken yazdiklarim hosuma gidince alintilari atmak istedim
"Sirius, gözünü savaştığı açtı, savaşta yaşadı ve savaşın gölgesini öldü. Dünyayı kana bulamaya çalışan onca titana inat barış ve özgüre her daim inandı. Yaşamı da anıları kadar dopdoluydu.
Uzun zaman önce ölen kardeşi gibi bir mezarı olmadı, kardeşinin ne uğruna öldüğünü hiç öğrenemedi."
"Güncenin ilk sayfasına "Kahrolsun Lord Voldemort!" yazdı büyük harflerle. Oysa bu ismi sesli dile getirmek mümkün değildi onun için. Günce bir başkaldırıştı. Kendi isyanını böyle başlattı Regulus A. Black. Aynı bir zamanlar, bir Muggle'ın yazdığı gibi. *"
Denginle' karşılaştığında bir kez daha ölümlü olacağın umuduyla, ölümle yüz yüze geliyorum.
"Black'lerin hayatına yalnızlık erken yaşta girer. Bir parazit gibi ruhunlarına işlerdi ve nereye giderlerse gitsinler peşlerini bırakmazdı. Onlardan geriye varsileri değil anı şişeleri kalırdı."