İnsan,kalitesini konuşmasinin ağırlığıyla,tutabildiği sözleriyle,davranışlarıyla,kayda değer,Dünya halklarinin yaşadığı sorunları kaleme alip,yazdiklariyla,örnek oluşuyla,yetiştirdikleriyle,kalıcı eserleriyle,net ve dürüst oluşuyla,önemsenir ve kendini belli eder. Yazabildiğimiz kadariyla yazmak ve yaza bilmek bizlere verilen en güzel armağanlardan biridir.Ancak;kullandığımız kalemi,doğru amaca,doğru zamanda ve bedeline değecek amaçlar uğruna kullanmak en doğrusu olsa gerek.Bana göre yazarlik,magazin yazmak,dedikodu üretmek,gündem dışı sorunları yazmak değildir.Yazar olmak için Dünyada sebepte,malzemede yeterince bulunmaktadır.Önemli olan doğru zamanı,doğru konuyu,malzemeyi iyi seçmektir ve yazar olma saygınlığını hak etmektir.Hepimiz ustalaştığımızı,sandığımız yollarda,aslında birer acemiyiz.Bir ensturuman düşünün,ben ensturumanımı tam öğrendim,iyi çalip ustalaştım dediğimiz zamanda,bir bakarsın yeni bir şey ve senden daha iyi çalan biri çıkar.İşte o an sen halen yetersiz olduğunu düşünürsün.Kısacası insan manen,bencilleşerek değil,iyi dinleyerek,paylaşarak,mantiklı konuşarak,bilgiyle tartişarak,anlayarak,örnek alarak,danışarak,yapıcı yeniliklere açık olarak,sevgiyle,hoşgörerek zenginleşir ve böylece büyür bir dahi,filozof olur.Bu örneğin aksine hareket edildiğinde,insan manen hep yalnız ve yoksul kalır.Böyle insanlar maddi olarak ne kadar zenginleşselerde,aslinda manevi anlamda kaliteli toplumlar içinde birer fakir,vijdan ve akıl yoksullaridir.
Saygi ve sevgilerimle.