du-man

leyla
          	seni dün ışıksız bir sokakta gördüm
          	özlemişim güzel bakan çehreni
          	-güzel insansın vesselam-
          	seni gördüm,
          	bir cebinde elin, diğerinde sigaran
          	seni gördüm.
          	boşluğa bakıyordun
          	boşluğa yürüyordun
          	sağlam, güzel adımlarla
          	boşluğa koşuyordun hep yaptığın gibi.
          	seni gördüm,
          	omuzunda yağmur
          	omuzunda eski bir yağmurluk
          	omuzunda dünya, ve dünyada güzel olan ne vardıysa omuzunda
          	-güzel insansın vesselam-.
          	leyla
          	tutturmuşuz bir güzel insan olmaktır
          	sen, güzel insanlığınla ışıksız bir sokakta
          	ben, bütün insanlığımla peşinde
          	tutturmuşuz bir güzel insan olmaktır, gidemiyor.
          	ne hayrını gördün bugüne dek?
          	a güzel kızım omuzunda eski bir yağmurluk var
          	ayağında evin olmayan toprak
          	yüzünde solmamış bir tebessüm
          	umudu hala çıra gibi yanan bir meczup
          	a leyla
          	a güzel kızım
          	sen kendine ne yaptın?
          	hangi sokakta bıraktın sana verdiğim atkıyı
          	boynuna hangi rüzgarı aldın
          	sen beni hangi bozuk bahçeden çağırdın leyla
          	bu ne yaman iştir!
          	burası
          	hangi güzel ülke olmalıdır leyla?
          	tutturmuşuz bir güzel insan olmaktır
          	bu nasıl güzel insan olmaktır leyla
          	sen, bütün gaddarlığınla asfaltsız bir yolda
          	ben, bütün acziyetimle peşinde
          	tutturmuşuz bir insan olmaktır, gidemiyor
          	bu diyarda asfalt olmalı leyla
          	bu diyarda toprak olmalı
          	bu diyarda, senin omuzunda adım adım dolaşan bir bulut olmalı
          	bu diyarda, senin omuzunda olmalı
          	omuzunda yağmur
          	omuzunda yoksul bir yağmurluk umudu hala çıra gibi yanan bir meczup.
          	leyla
          	korkuyorum
          	boşluğa bakıyordun
          	boşluğa yürüyordun
          	yarım, umutsuz adımlarla / boşluğa yürüyordun
          	a güzel kızım
          	a benim çıra gibi yanan meczubum
          	sen beni hangi bozuk bahçeden çağırdın?
          	bu ne yaman iştir
          	bu nasıl bir yağmurdur leyla
          	çek şunları üstümden
          	al şunları üstümden
          	atkımı tak dolu bir çukurda buldum
          	umudu çıra gibi sönen bir meczubum
          	beni bırak
          	takıntılarım var
          	git buradan leyla, git!
          	kalbini kıracağım dedim
          	omuzların düşecek
          	yağmurun düşecek dedim
          	yağmurluğun düşecek
          	umudum çıra gibi sönüyor leyla
          	a leyla
          	a güzel kızım
          	sen kendine ne yaptın a leyla
          	a güzel kızım
          	sen
          	kendine ne yaptın?

du-man

leyla
          seni dün ışıksız bir sokakta gördüm
          özlemişim güzel bakan çehreni
          -güzel insansın vesselam-
          seni gördüm,
          bir cebinde elin, diğerinde sigaran
          seni gördüm.
          boşluğa bakıyordun
          boşluğa yürüyordun
          sağlam, güzel adımlarla
          boşluğa koşuyordun hep yaptığın gibi.
          seni gördüm,
          omuzunda yağmur
          omuzunda eski bir yağmurluk
          omuzunda dünya, ve dünyada güzel olan ne vardıysa omuzunda
          -güzel insansın vesselam-.
          leyla
          tutturmuşuz bir güzel insan olmaktır
          sen, güzel insanlığınla ışıksız bir sokakta
          ben, bütün insanlığımla peşinde
          tutturmuşuz bir güzel insan olmaktır, gidemiyor.
          ne hayrını gördün bugüne dek?
          a güzel kızım omuzunda eski bir yağmurluk var
          ayağında evin olmayan toprak
          yüzünde solmamış bir tebessüm
          umudu hala çıra gibi yanan bir meczup
          a leyla
          a güzel kızım
          sen kendine ne yaptın?
          hangi sokakta bıraktın sana verdiğim atkıyı
          boynuna hangi rüzgarı aldın
          sen beni hangi bozuk bahçeden çağırdın leyla
          bu ne yaman iştir!
          burası
          hangi güzel ülke olmalıdır leyla?
          tutturmuşuz bir güzel insan olmaktır
          bu nasıl güzel insan olmaktır leyla
          sen, bütün gaddarlığınla asfaltsız bir yolda
          ben, bütün acziyetimle peşinde
          tutturmuşuz bir insan olmaktır, gidemiyor
          bu diyarda asfalt olmalı leyla
          bu diyarda toprak olmalı
          bu diyarda, senin omuzunda adım adım dolaşan bir bulut olmalı
          bu diyarda, senin omuzunda olmalı
          omuzunda yağmur
          omuzunda yoksul bir yağmurluk umudu hala çıra gibi yanan bir meczup.
          leyla
          korkuyorum
          boşluğa bakıyordun
          boşluğa yürüyordun
          yarım, umutsuz adımlarla / boşluğa yürüyordun
          a güzel kızım
          a benim çıra gibi yanan meczubum
          sen beni hangi bozuk bahçeden çağırdın?
          bu ne yaman iştir
          bu nasıl bir yağmurdur leyla
          çek şunları üstümden
          al şunları üstümden
          atkımı tak dolu bir çukurda buldum
          umudu çıra gibi sönen bir meczubum
          beni bırak
          takıntılarım var
          git buradan leyla, git!
          kalbini kıracağım dedim
          omuzların düşecek
          yağmurun düşecek dedim
          yağmurluğun düşecek
          umudum çıra gibi sönüyor leyla
          a leyla
          a güzel kızım
          sen kendine ne yaptın a leyla
          a güzel kızım
          sen
          kendine ne yaptın?