Küçük kızın ruhu biraz kırgın elleri ürkek, düşüncelerinde boğulmanın son raddesinde ya ölüm ya da yeni bir başlangıç. düşünceleri artık nefesini kesmeye başladığında dedi ki tamam artık sona geldik, aynada ki küçük kızın gözyaşları kurumuştu artık. Gece bile artık kurtarıcısı değildi hele ki gündüzler bu kadar acımasız olunca küçük kız o kadar kırılmış görünüyordu ki onu teselli etmek istedim saçlarını okşamak her şeyin geçeceğini fısıldamak kulağına ama o kadar soyutlamıştı ki her şeyden kendini kafasında kurduğu şehrin kapılarına üst üste defalarca kilit vurmuş ki içeri giremiyorum ona yardım edemiyorum. Küçüğümün ağlaması o kadar canımı yakıyor ki keşke acılarına ortak olabilseydim.
Bazen insanlar sadece kafasındakiler yüzünden gerçekten yaşamış olduğu şeylere oranla daha çok acı çekerler. Küçük kızımda kafasındaki düşünceleri yüzünden boğuluyordu
Oysa o aslında gökyüzüydü hem karanlık hem aydınlık
Ama kafasında karanlık olduğunu o kadar kurgulamış ki artık buna kendiside inanmaya başlıyor.
Aslında insanın silahı kendi beyniydi ve benim küçüğüm tetiği çekmek üzereydi kendi elleriyle..