Ah benim Laviniam. Ah benim ölüm çiçeğim. Ölüme mâhkum edilmiş bir ruh var sende. Mantar gibi yayılan bir zehir sanki ölümün. Yavaş-yavaş. Acı-acı. Keşke ellerimle dokuna bilsem sana. O zehirin bana bulaşacağını bilsem de uzatırdım ellerimi sana. Gitme,Laviniam. Beni bıraktın,ama kendini bırakma. Içinde bir yerlerde olan yaşama isteğini,o umut işığını yak. Çünkü yaşam senin kadar olmasa da güzel. Sen olmazsan, benim de yaşamımın bir anlamı olmaz. Çünkü,siyah-beyaz hayatıma renk katan sendin laviniam. Benim güzel Laviniam...yaşam çiçeğim.