Daisies9

Ağladığında ağlamıycam, bileklerin kana bulanmıştıya geçen salı inan bana bir fiske acı duymadım. Yaralarına her bakışımda içim ürpermiyor artık ya da seni her gördüğümde nefesim kesintiye uğramıyor. Yolumu sırf seni görmek için değiştirmiyorum artık yağmur yağsa her yağmur damlasını gözyaşın saymıyorum. Kafam omzunu bulur umuduyla sağa düşmüyor artık. Solada düşmüyor çünkü sen solumu terk edeli... Benden gideli 125 gün oldu 205. Dakikadayız 206 oldu. Bileğinin kesildiği yerden bileğim kesildi sanki yağmurlar hala göz yaşından çalıyor, onları gök polisine vereceğim, bulutların pamuklarından kırpsınlar. Dün eve geçerken o yola bilerek girdim, yolu uzatmış olmam umurumda değil. Saçlarını kesmişsin, olsun ben onları böylede severdim, severim. Kafam habire sağa düşüyor uyurken sola değil, çünkü orada hala, SEN VARSIN...

Daisies9

Geçip gittin öylece, sanki hiç varolmamış gibi. Fakat solumdaki kan lekesi neyin nesiydi? Yanlış şeyi aldın giderken, ben sevmemiştim sen gibi seni. Bana geri getir, ardında kaybolduğum, sen olmayan seni...

Daisies9

Varoluş amacımsın anladınmı? Sen benim herşeyimsin,  gecenin karanlığında bana yol gösteren kutup yıldızım, güneşin kavurucu ateşinden sana sığındığım vaham, çölüme ilk kez yağan kâr'ım, tenimi yakan asit yağmurum, senin karanlığından kaçarken yine senin karanlığına tutunduğum sığınağım, deli gibi nefes almayı özlediğim nefesimsin, SEN BENİM NEFESİMSİN...