Karanlıktı kendimi iyi hissettiren. Acımasızca söndürdüm bütün ışıkları... Düşünmek ve hayal etmek, susmak ve dinlemek istiyordum. En başında sessizlikle aramızda büyük duvarlar vardı. Oysa şimdi o ve karanlık beni tamamlayan en büyük unsurlar.
Ben kimim?
Yüzümdeki gülümsemenin ardında yaşadığım acılarım ben, ışıkları söndürdüğünde küçük bir kız gibi köşeye çekilip karanlıktan korkmamaya çalışan, yeri geldiğinde hırçın,yeri geldiğinde asi güzelim ben... Kalmış bir sigaradan çıkan tütün gibiyimdir bir nevi... Zehirli ve bulaşıcı... Zaten ismimin getirisi olan lakabım bile bir virüstür benim...
Yayılan, insanların üzerinde gezinen, kurbanını seçen ve işi bitiren... Böyle sadist kızlar gibi konuştuğuma bakmayın, beni birçok kez gülerken görebilirsiniz ama kimse bilmez o gülümsemenin aslında bütün acılara çekilen bir set olduğunu. Ya da ne bileyim kendini kurcaladığını sandığın bir kitabın içinde bulursun ya, hani bir bakmışsın göz gezdiriyorum diye sonlarına gelmişsin, işte ben o kitaplar gibiyim. Karıştırınca içinde kaybolmak isteyeceğin biri...
*****
Ne bileyim işte... Söndürün ışıkları ve kendinizi soğuk zemine bırakın. Gözleriniz karanlığa alıştığında bir daha bakın etrafınıza... Bir anda kaybolup karanlıkta görünen siyah cisimlere dönersiniz... Her şeyden veya herkesten soyut. Seni yargılarlar bunun için... Psikopat derler, sadist, mazoşist ve daha birçok boş laf... Sen kendi bildiğin kadarsındır, ötekileştirilmiş insanların arkasına gizlendiği boş cümlelerden soyutlanmalısın belkide, belki sadece düşünmelisin... Acı versede düşünmelisin... Çektiğin setlerin ardına geçmeden durmalısın ayakta.
*****
Ben buyum işte, ne kadar anlattıysam ondan daha fazlası var içimde...
- JoinedNovember 24, 2013
Sign up to join the largest storytelling community
or