Alıntı,
27.Bölüm;Sonun yangını
Kerem ve Burçem odadan çıktılar.
Burçem gözlerini ovuşturup Kerem'e döndü.
"O iyi mi?"
Cevabından korkuyordu çünkü cevabını biliyordu.
Kerem onu kolundan tutup kendi odasına götürdü.
Yatağa otururken kadını dizine çekmişti.
İki eliyle kadının yanağını okşadı.
"Acısı o kadar gözlerindeki,onunla göz göze gelmemek için her şeyi yapıyorum.
Bazen bir kere gözüme bakıyor,cehennem onun gözlerinde diyorum."
Nefesi kesildi Burçem'in.
Bir anlığına üç ay öncesine gitti.
Onu nadir güldüren o gözler gitmişti bu dünyadan.
Hakikaten o neredeydi?
Kerem'e sıkıca sarıldı kadın.
"Sende bir gün gider misin?"
Kerem'in bedeni kaskatı kesilmişti kadının sorusuyla.
Gidemem demedi,gitmem de.
Çünkü bahsettiği gitmek kalbini ortadan ikiye ayırıyordu.
"Onun gibi mi?"
Üç aydır hiçbiri onun ismini ağızlarına alamıyorlardı.Mühür vurulmuştu dudaklarına.
Yastı o isim,matemdi.