Yine geldik mekana hadi bakalim yasin
Uzun bi aradan sonra buradayim neden gittiğini sorgulamayan hoş sizi pek etkilemedi yoklugum aman neyse be geldik iste
Yine geldik mekana hadi bakalim yasin
Uzun bi aradan sonra buradayim neden gittiğini sorgulamayan hoş sizi pek etkilemedi yoklugum aman neyse be geldik iste
Saçlarının bir tutamını alıp dudağımın üzerine koydum. Dudaklarımı biraz bükerek saç tutamının orada kalmasını sağladım. Ellerimi yapay bıyığıma götürüp kaba dayılar gibi güldüm.
Kahkaha attı bu yaptığımdan sonra. Ben de gülümseyerek onun gülüşünü izledim uzunca bir süre. Ne güzel gülüyordu canını yediğim...
O dudakların yukarıya doğru kıvrılması için canımı feda edebileceğimi biliyor muydu acaba?
Ben kahkahalarla gülerken birden dudağını dudağıma bastırdı. Ben şok olmuş bir vaziyette heykele dönüşmüştü sanki. Dudağını geriye çekti ve yüzü yüzüme yakın bir vaziyetteyken gülümsedi ve gözleri kısılarak beni izledi.
"Gülüşünden öpersem gülüşün sonsuz kılınır mı acaba?" dedi kısık ama duyabileceğim bir şekilde.
Gözlerine gömülüp sonsuzluğa karışmak istediğimden bihaberdi...