Freud der ki: "İnsan, karşılaştığı kişilerin kalıntısıdır." Hayatın akışı içinde bir yerlerde hayatımıza giren ve hatta çıkan tüm insanların izi kalır üzerimizde. Bana göre okuduğumuz kitapların, izlediğimiz filmlerin, yolda geçerken görsek bile şefkat beslediğimiz tüm hayvanların ve hatta nesnelerin bile hayatımızda yer edindiğine inanırım. Bu izler bir şekilde bize kendini hatırlattığında bazen canımızı yakabilir, bazen de canımızın yandığı yerden en mutlu şekilde gülümsememizi sağlayabilir. Bu sayede ruhumuzun mayasına kattığımız tüm bu emarelerle kendimize şekil veririz. Yani asıl önemli olan bu yaşam olgusunda kendimize kattıklarımızla bu dünya üzerindeki varlığımızı nasıl inşa ettiğimizdir. Demek ki Freud'a göre benim karşıma hep canı yanan insanlar çıkmış.
Sevgili okuyucu, bu satırları acının gölgesinden yazarak sesleniyorum sana ama sen benim acıma bakma. Bu karanlık gökyüzünün altında size de yer ayırdım yanımda.
"Tanrı'ya inanıyorum, ahirete inanıyorum; fakat hiçbir kilise papazını başımda istemiyorum. Beni seven bütün dünya insanlarının gönülden dualarını bekliyorum; bu benim için kâfidir."
- JoinedJuly 14, 2017
Sign up to join the largest storytelling community
or