elzemstk

Mor ve Yeşil

elzemstk

@ldenbdtk uzak dur cocumdan (•ˋ _ ˊ•)
Reply

ldenbdtk

@elzemstk yerim onu ಥ⁠‿⁠ಥ
Reply

elzemstk

@ldenbdtk cidden iyi anlastınız galiba çünkü derin su ilk defa birini bu kadar çabuk sahiplenip abla dedi 
Reply

elzemstk

Mor ve Yeşil

elzemstk

@ldenbdtk uzak dur cocumdan (•ˋ _ ˊ•)
Reply

ldenbdtk

@elzemstk yerim onu ಥ⁠‿⁠ಥ
Reply

elzemstk

@ldenbdtk cidden iyi anlastınız galiba çünkü derin su ilk defa birini bu kadar çabuk sahiplenip abla dedi 
Reply

elzemstk

"Biliyorsun sende Taehyung. Biliyorsun daha kötü olacağımızı. Lütfen bizi serbest bırak. Sensiz hiçbir şey yapamam. "

elzemstk

@ elzemstk  "Biliyorum küçüğüm. Biliyorum. Hemen arkandan geleceğim. Söz veriyorum."
Reply

elzemstk

@ elzemstk  "Ölmek istemiyorum-"  "Ama sensizde yapamam-"  "Y-yaşayamam"
Reply

elzemstk

"Fakat o gün, karların düştüğü ilk gündü. Onun sevgisinin ve masumluğunun kanıtı gibi bir gündü o gün. 30 Aralık, doğumunun ve ölümünün günüydü.."

elzemstk

@ elzemstk  çık artık kafamdan lanet kitap çık
Reply

elzemstk

@ elzemstk  "karların düştüğü ilk gün seni sevdiğimi söyleyeceğim."
Reply

elzemstk

Bir gün her şeyin geçeceğini söylemek mi bir yalandı yoksa hiç bir şeyin geçmeyeceğini bildiğin halde geçecek diyerek kendini bu şekilde avutmak mı bir yalandı. Sahi cidden bir gün her şey geçecek miydi? Hayır, geçmeyecekti sadece seninle birlikte yok olacaktı. O acılar, üzüntüler, çaresizlikler, hayal kırıkları, anlık heyecanlar ve mutluluklar hepsi geçmeyecekti, bir gün senin bedenin toprakla buluşunca işte onlar da seninle birlikte o toprağın altında yavaş yavaş yok olacaktı. Kulağıma gelen alarm sesi ile düşüncelerimden sıyrılmıştım. Sabah olmuştu, kalem olan elimle uzanıp çalan alarmı kapatıp, oturduğum sandalyede birazcık daha hareket ettim. Dün geceden beri bu sandalyedeydim tutulmuştu her yerim ama umrumda bile değildi şahsen. Kaçıncı bardak olduğunu bilmediğim kahvemden bir yudum daha alıp uykusuz gözlerle devam ettim önümdeki çizime, tüm gece boyunca uğraşıyordum işte onunla, bazen durup düşünüyor bazen müziğe odaklanıp çizimi bırakıyor, bazende beni kendine bağlayan bu çizime bakıp içimdeki her şeye ağlayan, fazla hassas ve kırılgan olan o küçük masum çocuğu onunla baş başa bırakıyordum. İkisi de birbirine bakıp ağlıyordu. Anlıyorlardı çünkü birbirlerini, ikisi de yaralıydı ikisinin de geçmeyecek acıları vardı. Ve ikisi de kimseye tek kelime dahi edemiyordu. Bu döngü ne zamana kadar sürdü bilmiyordum. En sonunda bedenimde kendini belli etmeye başlayan uykusuzluk ve yorgunlukla son kez daha baktım içimde bir şeyleri parçalayan o çizime.

elzemstk

@elzemstk Kusursuz değildi, ama çok güzeldi. Çok güzel biri duruyordu tam karşımda. Dışarıdan bu çizimi gören herkes ne kadar güzel olduğuna bakıp duracaktı, kimisi de yapılan çizim hatalarına takılıp onlara odaklanacaktı. Benim ise bu çizime baktığımda gördüğüm tek şey geçmeyecek olan o lanet acılardı. Gözlerden akan o içteki derin acıların tohumlarını yeşerten gözyaşları vardı karşımda. Biliyordum işte o gözyaşlarını, tanıyordum her bir damlasının ne kadar sancılı olduğunu. Her damlada dışarıya çıkan sessiz çığlıkların olduğunu ve ne yaparsa yapsın bu yaşların dinmeyeceğini tanıyordum. Tanımayayım istedim, basit bir ağlama diyip geçmek istedim. Ama öyle değildi biliyordum... Biliyordum ve o içimde birikmiş bütün acıların tohumlarını yeşertecek olan o gözyaşlarımda kendimi boğmak istiyordum. 
Reply