erkendenyaslandim

kırılır kanadım, dönemem geriye

erkendenyaslandim

şimdi ne yapacağım? kafamdaki sesler susmuyor. susması için tanrıya yalvarıyorum. daha çok şiddetleniyorlar. panikliyorum. panik atak. ellerim titriyor ama o ne ki? kalbim... kalbim sanki bir yarışta. ne için yarışıyor? yaşatmak için mi? madem öyle neden beni ölü gibi hissettiriyor? acı çekiyorum. kalbim sanki bir katilinin elleri arasında. o sıktıkça ben acı çekiyorum. acı çeken bir ölü... çok komik değil mi? gülemiyorum. 

erkendenyaslandim

-sen nasılsın, nasıl gidiyor her şey? 
          iyiyim çok iyiyim, her şey yolunda 

erkendenyaslandim

hiç iyi değilim ada. seni hiç unutmadım. bunların olacağını hiç düşünmemiştim. yarım yamalağım her şey bombok. sen atlattın mı yoksa benden intikam mı alıyorsun? gülümsüyorsun. gerçek mi? hiç böyle olacağını düşünmemiştim. senden ayrıldığım ilk günler kuş gibi hissetmiştim kendimi. sana da kendime de iyilik yaptığımı düşünmüştüm. ta ki ufacık bir şey beni darmadağın edene kadar. sana ait ufacık bir toka alay etti benimle o gün. işte o sabah seninle neleri kaybettiğimi anladım. bir daha sen olmayacaktın. bir daha yaşayamayacaktım ben bunu başkasıyla. hayat alay etmeye devam etti benimle. sana benzeyen yüzler, kokuna benzeyen kokular, sesine benzer sesler çıkardı karşıma. ya da bana mı öyle geldi ne. bilmem. biliyor musun? bir gün nerede kaybettiğini bilmediğin o saç tokası hala cebimde durur. hayır ada yalan söylüyorum. ben zaman zaman gidip bakıyorum o sokağa. her şeyin eskisi gibi olduğunu düşünüyorum. orada öylece duruyorum. senin içerde oturduğunu ve hala küçük kahramanlar yaptığını düşünüyorum. kendimi aldatıyorum. avunuyorum ada.
Reply