anlamamazlıktan geldiğin her şeyin içinde boğuldum ben, o'nu bile anlamamazlıktan geldin. Sinir gezindi vücudumun her tarafında, üzülemedim. üzüntüden değil sinirden ağladı. şişeler boşaldı, paketler bitti, anlamadın. şarkılar çalındı, anlamadın. saçlar kesildi, gözler karardı, anlamadın. Bir gece bitti, anlamadın. Bir sabah oldu, anlamadın. bir ay battı, bir güneş doğdu yine anlamadın. Duygular öldü, kelimeler bitti, hisler yersizleşti, anılar silindi beynimden , gene, gene anlamadın.
Sonra senin anlamak istemediğini anlayınca, anlatmak istemedim, ben de anlatmayı bıraktım. Ama en içten duygularımla anladım anlamanı çok istediğimi. Fakat hissettim en içten duygularımla anlamak istemeyip, bin türlü oyun içinde anlamadığını. Farklı kapı farklı yol yoktu, tek yol sendin, tek kapı sendin.
Kapılar ardı ardına kapandı suratıma, yollarım ise hep çıkmaz, çaresizlik havuzu. Dert kuyusu. Seni dünyalardan çok seviyorum. Yıldızlar kadar.
Her yıldızım kaydığında dilediğim dilektin sen. Ama dilediğim her dilek gibi imkansızdın sende. İmkansızı sevmek böyle bir şeymiş meğer.