Yaklaşık yarım saat doktorumuz bize neler yapacağımızı, ikiz hamileliklerin normalden farkını, Duru'nun doğuma kadar alması gereken kiloyu, yapabileceği ve yapması gereken sporlardan tutun da hayatımızın her bir anının nasıl geçmesi gerektiğini anlattı...
Dışarı çıktığımızda meraklı gözler bizi bekliyordu...
“Eee?" Demir dayanamamıştı...
“İki taneler" dediğimde koridoru bir çığlık kapladı... Kocaman ailemiz tarafından kucaklanıp eve doğru ilerlemeye başladığımızda artık hiç bir kötülüğün bize yakın olamayacağını biliyordum... Ailemi, bebeklerimi bundan sonra rahatsız edebilecek bir insanın yanımıza yanaşmasını geç, varlığı bile derhal sonlandırılmalıydı...
Büyük bir intikam, ailemin intikamı ile başlayan 'acı' oyunumuzun sonunda kendi ailem oluşmuştu... Ve artık biliyordum ki, Allah bir çocuğun elinden aldıklarını geri kazanma şansını ona mutlaka veriyordu... Sadece o şansı görmek yeterliydi...
Duru'ya çektirdiğim eziyetin son noktasında yaşadığım vicdani muhasebe de benim şansımdı... Eğer o gün, o yatağın üstünde kendime gelmesem ve Duru'yu bir daha tamiri olmayacak parçalara ayırsam şu an da ne halde olurdum düşünmek bile istemiyordum...
Yavru kedime sıkıca sarıldım... Ve her akşam uyumadan önce, her sabah kalkmadan önce olduğu gibi yine şansıma dua ettim...
-ÖYKÜ ODABAŞ/TUTKUNUN SIRRI (RAFLARDA...)