eyyupozdemir

Abem büyük bir romancı söylerim sizi boktan bir karakter yapar ha..

eyyupozdemir

— “Kendimde, herhangi birindeki kadar kötülük olduğunu fark ediyorum, ama eylemden -bütün kusurların anasından- tiksindiğimden, hiç kimse için acı nedeni değilim. Zararsız ve tokgözlü olduğum, ötekilere meydan okuyacak enerji ve patavatsızlıkta da olmadığım için, dünyayı bulduğum halde bırakıyorum. Öç almak, her an uyanık olmayı ve sistemli bir zihni, pahalıya mal olan bir devamlılığı gerektirir; oysa bağışlamanın ve horgörünün ilgisizliği, saatleri hoş bir şekilde boş kılar. Bütün ahlâklar iyilik için birer tehlikedir; iyiliği yalnızca ihmal kurtarır. Avanağın ağırkanlılığını ve meleğin ihtirassızlığını tercih ederek kendimi fiillerin dışına çıkardım; iyilik de hayatla bağdaşmadığından, iyi olmak için kendimi ayrıştırdım.”

eyyupozdemir

''Böylesine umulmadık şekilde serbest ve tensel kadim Ortadoğu cinsel törelerinden bugüne miras kalan nedir? Bu soruya açık bir cevap İngiliz yazar Yasmin Alibhai-Brown tarafından, 2001’de Stephen Bayley’in editörlüğünde sarih bir şekilde Sex başlığıyla yayınlanan kitapta yer alan “Sekse Gelindiğinde Niçin Doğu Batı’ya Galebe Çalar?” adlı makalesinde verilmiştir. Alibhai- Brown, Müslüman kadınların geleneksel baş örtüleri hijab’la ilettikleri muğlak seksüel mesajla ilgili bir yazısından sonra, bir Ingiliz milyonerden aldığı bir mektubu -aktarır: “Bunu size biraz korkarak yazıyorum,” denir mektupta, “fakat sizin makalenize eşlik eden resimlerden gözümü alamıyorum. Onları gerçekten ilginç buldum. Ben her yerde vücudu teşhir etmekten tiksinirim. Bizatihi örtünen kadınların fantezilerimiz üzerinde gerçek güçleri var. Bu kadınlardan birine bile sahip olamayacağımı biliyorum ve bunu yapabilen erkekleri kıskanıyorum. Çok güzel paketlenmiş bir yaş günü hediyesini açmak hoş olmalı.”(Ne önyargılı kötü bir kitap ıyyy)

eyyupozdemir

''Tamam. Her şey yolunda. Gitme zamanım geldi. Elini mi sıkmalıyım, yanaklarından mı öpmeliyim? Güney Amerikalı kadınlar bildiğim kadarıyla tek öpücükle vedalaşır. Tek yanaktan öper. İspanyol kadınlar iki yanaktan. Fransız kadınlar üç kere öper. Küçük bir kızken, üç öpücüğün, özgürlük, eşitlik ve kardeşlik anlamına geldiğine inanırdım. Öyle olmadığını artık biliyorum, ama yine de öyle olduğunu düşünmek hoşuma gidiyor.''