ama ben geçmişe bakınca sadece ikimizin güzel anılarını hatırlıyorum, öylesine özlüyorum ki. ama zamanı geri alamam, seninle de konuşmam, konuşamam. bu günlerde küslüklerin ne denli önemsiz olduğunu yine anladım. çok zaman oldu konuşmayalı, senden haber almayalı. iyi olduğunu umuyorum, keşke sadece iyi olduğun haberini alabilsem. ama olmuyor. istediğim çok şey olamıyor, geçmişimiz, anılarımız, güzel günlerimizi düşünüyorum. ama zaman geri gelmiyor. keşke elimde olsa, aslında hayatımın bir sene önce bile ne denli güzel olduğunun farkına varmış olabilseydim. ama olmuyor ne yazık. telefonumda, odamda, zihnimde, her yerde anılarımız var. seni görüyorum her yerde, saklıyorum görmemek için. ama bana bakıyorlar her yerden. odamdan atsam zihnimden atamıyorum sanki. seninleyken zevk aldığım hiçbir şey sanki bana eskisi gibi keyif vermiyor, ben ben miyim bilmiyorum. eğriti duruyor elimde bana ait her şey. yapamıyor gibiyim. belki de sadece büyüyorum, hayatı pastel renkli görmüyorum. kalemim düşüyor elimden, boş odalarda sesim yankılanıyor. geçmiş boğazımda bir yumru, kaçamıyorum ondan. sen hep oradasın, aklımda hep güzel anılarımız, hayallerimiz var. güzel düşüncelerimiz kirlendi, biz ayrıldık, sevdiğimiz şeyler boşlukta yok oldu, ikimizin birlikte oluşturduğu tüm eserler boşlukta kayboldu. tutamadım. belki sen benim gibi düşünmüyor, benden kurtulduğun için mutlu oluyorsundur, kim bilir. bazen senin dediğin gibi kızıyorum sana, geçiyor sonra üzülüyorum, ağlıyorum. acaba sen ne yapıyorsun, umarım sen iyisindir. üzülmüyorsundur, adımı bile hatırlamıyor hatta anmak dahi istemiyorsundur.