"ikna edici bir yargı!" yaşlı uşak sinsice güldü. "ama şimdi kulak verin genç adam. insan ömrü nedir?"
öğrenci çaresizce gülümseyerek adamın yüzüne baktı.
"yani, doğrusunu isterseniz kesin bir şey söylemek istemem..."
yaşlı adam parmağını göğsüne dayayıp soluğunu yüzüne üfürdü. "başarısız olunacak bir görev için savaşmak, işte hayat bu!" dedi, her sözcüğü bastıra bastıra söylüyordu. "peki manevi nicelik, ahlaki çağrı, etik gereklilikler nerede? size söylüyorum genç adam: her şey anlamsız da olsa insan başlamalı! neden mi? çünkü insan elinden geleni yapmak zorundadır!"