"Bir kez doğanların kuru kuru sürer hayatları," dedi gözleri benimkine eş olan adam. Otuzlarının ortasında, esmer, uzun ve yapılıydı. "Ama bir kez ölürsen, bir amaç uğruna; unutma ki, Tanrı verecek sana bir şans daha."
Ona baktım. Benimkiler gibi düşük olan kaşlarına, birebir aynı elmacık kemiklerine, kahverengi saçlarına.
"Annem mi?" dedim, sesim kuru ama güçlüydü. "Sözü ona mı getiriyorsun, yabancı adam?"
Geniş omuzları bedenime döndü, yüz ifadesi gölgeliydi. Suratını göremesem de, şu an için, ifadesinin fırtınalı bir okyanusu aratmadığından emindim.
"Bu yabancı, şu an burada olmana sebep oldu. Bu yabancı yüzünden bir ailen yok. Bu yabancı yüzünden ailen olmayacak. Kendini kandırmayı bırak. Sen bu yabancının kim olduğunu kabullenmediğin sürece de, hiçbir şey yoluna girmeyecek. Çünkü, güzel kızım, bu yabancının sana ihtiyacı var. Bu yabancının, senin gerçekleri kabullenmene ve onunla beraber ipi göğüslemene ihtiyacı var."
Yalnızca Ölenler Yaşar- İleriki Bölümler