fenasarhosumkemanci

Şu karşıdan gelen yabancıya da bir bakın.
          	Kalpleri ne kadar da tanışıkmış.
          	Ah bi zamanlar o,
          	Söylemese de anlardı,
          	Konuşmasa da duyardı,
          	Bi ağaç dalına asılı saçlarını,
          	Yılda bir kez gönlüne uğrayan baharını,
          	Kendi kanının bulaştığı parmaklarını,
          	Etrafına ördüğü sımsıkı duvarları
          	İstemese de yıkardı.
          	
          	Şimdi gönlü kovdu baharını,
          	Tırnaklarıyla tel tek kopardı saçlarını,
          	Ağlaya ağlaya gözyaşlarıyla yıkadı kanlı parmaklarını.
          	Kendi şehri de yıkıldı, duvarları da. 
          	Ruhuda kaldı enkaz altında.
          	
          	
          	Ne bir gün geldi ne de geçti,
          	Duvardaki saatte saymayı bırakıp, pes etti
          	Ne ah kaldı ne de pişmanlık.
          	Yalnızca geriye kalan, zifiri karanlık.

fenasarhosumkemanci

Şu karşıdan gelen yabancıya da bir bakın.
          Kalpleri ne kadar da tanışıkmış.
          Ah bi zamanlar o,
          Söylemese de anlardı,
          Konuşmasa da duyardı,
          Bi ağaç dalına asılı saçlarını,
          Yılda bir kez gönlüne uğrayan baharını,
          Kendi kanının bulaştığı parmaklarını,
          Etrafına ördüğü sımsıkı duvarları
          İstemese de yıkardı.
          
          Şimdi gönlü kovdu baharını,
          Tırnaklarıyla tel tek kopardı saçlarını,
          Ağlaya ağlaya gözyaşlarıyla yıkadı kanlı parmaklarını.
          Kendi şehri de yıkıldı, duvarları da. 
          Ruhuda kaldı enkaz altında.
          
          
          Ne bir gün geldi ne de geçti,
          Duvardaki saatte saymayı bırakıp, pes etti
          Ne ah kaldı ne de pişmanlık.
          Yalnızca geriye kalan, zifiri karanlık.

fenasarhosumkemanci

Kurak cennetin ölü kumları parmaklarımdan süzülüyor
          Nefretim sevgiye, sevgim nefrete dönüşüyor.
          Sonu yok. Direncim kayboluyor.
          
          Issız cennetin son ruhları 
          Silinmek için tanrılardan af diliyor
          Nefretim sevgiye, sevgim nefrete dönüşüyor.
          Sonu yok. Aklım bulanıyor
          
          Islak yeşil gözleri ruhun tanımıymış
          Nadir gülüşleri ömrü azaltırmış
          Dokunuşu zehirmiş de teni yakarmış
          Bilemedim kandım, kalbime yandım
          
          Gri sisler içinde arafta ruhum
          Bir ankara ayazındaydım, kayboldum
          Sevgimdi lanetim, sonum
          Nefretimdi yeniden varoluşum
          
          Kurak cennetin ölü kumları parmaklarımdan süzülüyor
          Nefretim sevgiye, sevgim nefrete dönüşüyor.
          Sonu yok. Direncim kayboluyor.
          
          Issız cennetin son ruhları 
          Silinmek için tanrılardan af diliyor
          Nefretim sevgiye, sevgim nefrete dönüşüyor.
          Sonu yok. Aklım bulanıyor
          
          Ölüm bahçesindeyim bak bu beyaz gül benim.
          Gökyüzündeki tek kara bulut benim
          Cennetin kapı eşiğindeki azap çekmiş ruh benim
          Geriye sardım hayatı, şimdi ölüm benim.
          
          3 gözyaşıydı tutsaklığım
          Ve kelepçeliydi kollarım
          Altın tepsiyle sundular 
          Bana bu zulüm saklı hayatı
          
          6 yaşımdı sevgim ve
          13 yaşımdı nefretim
          Elde kalan 0 ve
          24 oldum, ben kimim?
          
          Yıkım bildiler beni, asi bildiler
          Dost dediklerim beni düşman bildiler
          Bi buluşmaydı gökyüzünde nefretim ve umudum
          Kaybettim ben de ve azat ettim bu ruhu
          
          Kurak cennetin ölü kumları parmaklarımdan süzülüyor
          Nefretim sevgiye, sevgim nefrete dönüşüyor.
          Sonu yok. Direncim kayboluyor.
          
          Issız cennetin son ruhları 
          Silinmek için tanrılardan af diliyor
          Nefretim sevgiye, sevgim nefrete dönüşüyor.
          Sonu yok. Aklım bulanıyor