Hep gözlerinin içine bakardim. gülümserken toparlanan yanakları ve iyice kısılan gözleri vardı. Belki birileri için sıradan bir çift gozdu onunki ama ben yüzyıllarca bir deniz kabuğunun içinde kalmis siyah inci taneleri bulmuş gibi heyecanlanırdım her baktığında. Sevgi böyle bir şey mi acaba? diye sorup durdum kendime. Oysa henüz bir kivilcimmis bu hissettiğim ve her kivilcimin sonu yangınmış meğer. Gülüşünü sevdim bakışını, ses tonunu, yüzüne düşen saçlarını sağ eliyle kulağının arkasına götürüşünü... İnsan birine gönlünü verince dünyanın en çirkin insanıda olursa güzel görürmüş. Çünkü sebep gönülden bakabilmekmis sevdiğine. Ben tüm dünyaya gözlerimi kapatıp ona yüreğimi açtım ona çiçekler buyuttum pencerelerimde ona umutlar besledim dualar ettim...Ben hayatım boyunca bir tek ona teslim oldum bir tek ona direnmedim bir tek onun karşısında silahsizdim öyle çok sevdim ki onu ... Bu yüzden her yanım kırık dökük işte bu yüzden en derin yaralarımda onun parmak izleri var...