"Uyandı, Nehâr aklındaydı. Duş aldı, Nehâr'ı düşündü. Su içti, giyindi, yemek yedi, nefes aldı. Nehâr yanındaymış gibi sesini düşledi, mimiklerini, konuşma şeklini, hareketlerini aklına getirdi. Tesellisi hâyâl dünyasıydı. Ya kafasında düşleyemeseydi? Ya onu hâyâl de olsa zihninde canlandıramasaydı? Bundan bile yoksun kalmak onu kahrederdi; kaldı ki, düşüncesi bile kahrolmasına yetti. Onun, zihnindeki gölgesine bile muhtaçtı."
(BBK 22. Bölümden Alıntı)