Kim bilir belki de kendimi iklimsiz bir kentin limanında gözyaşlarımın tuzunda canım yanarken bulacaktım. Ya da soğuk bir gecede, karanlık gecenin kollarında o çok korktuğum yalnızlığım ile boğuşurken...Güven duvarlarıyla çevrili surlar içine kendini hapseden bu küçük kız, şimdi o duvardaki örülü tuğlaları tek tek yerinden oynatıp uzaklara fırlatıyor...Kendisini imkansız masalına inandıran bir adamın şefkatine kırık dökük sığınıyor. Belki yeniden kentsiz kalacak ama biriktirdiği, biriktireceği ve "unutmak" kelimesi ile aynı cümle içine dahi koymaya konduramadığı anıları uğruna değmez miydi? Her biri gün gelip yok olacaksa bile...Cevabı zamanda aramak mı doğru olan? Hani hergün sizinle güne uyanan, nefes alıp veren ve her şeyi unutturacak sandığınız var olmanın kanıtı, zaman...'21.12'