fleurublis

artık gösterdiğim değeri görmek istiyorum

fleurublis

"her şey bana yabancı, her şey, bana ait bir insan yok, bu yarayı kapatacak bir yer yok. burada ne yapıyorum, bu hareketler, bu gülüşler ne anlama geliyor? buralı değilim - başka bir yerden de değilim. yüreğimin hiçbir destek bulamadığı bu yerde dünya bilinmeyen bir görüntüden başka bir şey değil. yabancı, kim bu sözcüğün anlamını bilebilir."

fleurublis

-yabancı, albert camus
Reply

fleurublis

"nereye gidersem gideyim aynı ait olmama, boşunalık duygusu.. benim için hiçbir önemi olmayan şeye ilgi duyuyormuş gibi yapıyorum, kendimi ya mekanik olarak ya da hayırseverlikten, fakat hiçbir zaman bir yere varmadan çalıştırıyorum. beni cezbeden başka bir yer ve ben bu yerin nerede olduğunu bilmiyorum."

fleurublis

bu panodan 2018den beri çok kişi geldi geçti ancak sonunda ben kaldım

fleurublis

hayatıma girip çıkan herkesin bana öğrettiği bir ders oldu ve buna minettarım çünkü onlar olmasaydı bu halim olamazdım. kendime değer veremezdim, kendimi sevemezdim. insanların bana olan korkunç davranışlarını ve sözde sevgilerini gördükçe kendime olan saygımı kazandım, bu onları kaybetmemi sağlasa da. günün sonunda kendime sahibim, bu bana yeter. hep de yetti.
Reply

fleurublis

ve bu beni eskisi kadar üzmüyor çünkü kendime sonsuz güvenim var, diğerlerinin aksine
Reply

fleurublis

umudunu ne zaman kaybedersen, ne zaman savaşmaktan yorulursan, ne zaman yalnız hissedersen güneşi uyandıralım. uyandıralım ki bir daha karanlığa düşmüş hissetmeyelim, yorulduğumuzda bile hep bir umut olacağını, bir ışık olacağını ve karanlıkta kalmayacağımızı bilelim.

fleurublis

18 olduğum gibi yaptıracağım ilk dövmem kesinlikle güneş dövmesi olacak, bir sembolün beni bu kadar yansıtması çok hoşuma gidiyor 
Reply

fleurublis

"baba, ben artık bu evde yaşamak istemiyorum. yıllardır ruhumuzu öldürdün. bu evde hayatında bir roman okumadın, bir sinemaya gidip heyecanlanmadın beni ve annemi bu çirkin eşyanın içine hapsettin. yemekten ve uyumaktan başka bir şey düşünmedin. bende bütün duygular senin bu inatçı duygusuzluğuna karşı gelişti, kuru mantığınla içimizi kuruttun. sana benzeyen taraflarımdan ellerimden ayaklarımdan utanıyorum. ihtiyarlayınca sana benzemekten korkuyorum. kötülük edemeyecek kadar kısır kafanda yalnız bizim için yaptıklarının defterini tuttun; bana aldığın ilk elbiseden verdiğin son harçlığa kadar. hastalığımda uykusuz kaldığın gecelerin hesabına kadar kaydettin. bu ağır havalı evin içini güzel bir müzik sesiyle bir kitapla süslememe izin vermedin. nasılsa eve giren bütün güzelliklerin birer birer yok oluşunu kayıtsız bir sabırla seyrettin. kanaryam öldüğü zaman bir yenisini almadın, çiçekler solunca boş saksıları balkona taşıdın. hiç duydun mu hediye diye bir sözün olduğunu? insanların birbirine aldıkları ve genellikle çocukları sevindiren hediye. bir gün elinde bir balonla eve döndün mü? yaptığım resimler için ağzından "çaktığın çivilere dikkat et duvarları berbat ediyorsun" sözünden başka bir söz çıktı mı? bu evde senden başka varlıkların yaşadığını hiç düşündün mü? ben bir kitap okurken ne okuyorsun diye bir soru sordun mu? beni elimden tutup bir gün parka götürdün mü..."