galaaksidebirbalik

Aslında papatyaların bile bilmediği bir şey var;
          	Sevmek kavuşmaya yetmiyor.

galaaksidebirbalik

Ama 'kaplumbağalar da uçar'...

Batudkmn54

@ galaaksidebirbalik  yalandan başka bir inanç kaldı mı ki? Doğrulara inanalım.
Reply

galaaksidebirbalik

@FakirBey54  Tıpkı denizin mavi olduğuna inandığımız gibi inanalım mı bu yalana?
Reply

Batudkmn54

@ galaaksidebirbalik  portakallar da mavidir. Tıpkı gökyüzü gibi.. 
Reply

galaaksidebirbalik

ateş bir gün suyu görmüş yüce dağların ardında;
          sevdalanmış onun deli dalgalarına.
          hırçın hırçın kayalara vuruşuna,
          yüreğindeki duruluğa…
          …demiş ki suya:
          gel sevdalım ol,
          hayatıma anlam veren mucizem ol…
          
          su dayanamamış ateşin gözlerindeki sıcaklığa, al demiş;
          yüreğim sana armağan…
          sarılmış ateşle su birbirlerine sıkıca, kopmamacasına.
          
          zamanla su, buhar olmaya, ateş, kül olmaya başlamış.
          ya kendisi yok olacakmış, ya aşkı…
          baştan alınlarına yazılmış olan kaderi de
          yüreğindeki kederi de alıp gitmiş uzak diyarlara su…
          
          ateş kızmış, ateş yakmış ormanları…
          aramış suyu diyarlar boyu,
          günler boyu, geceler boyu
          bir gün gelmiş, suya varmış yolu
          bakmış o duru gözlerine suyun,
          biraz kırgın, biraz hırçın.
          ve o an anlamış;
          aşkın bazen gitmek olduğunu,
          ama gitmenin yitirmek olmadığını.
          
          ateş durmuş, susmuş, sönmüş aşkıyla.
          işte o zamandan beridir ki:
          ateş sudan, su ateşten kaçar olmuş…
          ateşin yüreğini sadece su,
          suyun yüreğini sadece ateş alır olmuş…
          
           
          
          Can Yücel

galaaksidebirbalik

Eski sana....
          
          
          bazen bir yara öldürmez belki ama bütün bir hayatı elinden alır ...
          
          
          kaybettiğimiz halde bir gün döneceğine inandığımız insanlar vardır. Ansızın insanın kalbine misafir oluveren ve hiç ummadığımız bir anda çekip giden...
          işte bu yüzden sevmek bize kaybetmeyi de öğretir . Biz yolcu etmiş olsak bile onlar bizim gidenlerimizdir. Sende öylesin benim için.  Sevmeyi seninle öğrenmiştim ben. Senden önceki hayatım sevdiğimi zannettiklerimle doluymuş...
          
          gülsen gamzelerine gömülürdüm, ağlasan yanaklaarından yuvarlanırdım. o yüzden hep gidecekmişsin gibi bakıp hiç gitmeyecekmişsin gibi tutundum gözlerine...
          
          
          Bir bedene tutularak aşık olunuyorsa daha güzel bir beden bir öncekini çöpe yollar.
          
          Sen bir insanı insanlığı için sevdin mi hiç?
          
          
          -Simru

galaaksidebirbalik

İnsan çekeceği acıya aşık olurmuş. Ben de diyorum nerede yanlış yaptım. Yok albayım,yok. Hep yüzümün gülmesine kandılar. Bu çocuğa bir şey olmaz dediler. Dediler,dediler. Herkes bildi beni ama kimse tanımadı. Kalk albayım,kalk. Kalk git sen de. Gözyaşlarım üstüne sıçramasın. Kaybedelim gerekirse,kaybedelim albayım, kaybedelim. Ama önce kendimizden başlayalım. Bir de Vedalar albayım,Vedalar. Ben vedaları sevmem albayım. Hiç gitmesin insanlar. Hele gelmemek üzere giderlerse, çok üzülürüm albayım ,dayanamam. Gelmemek üzere gidenler çok sevdiklerim olur genelde. Bir de bir hikâye bırakırlar ki geride,noksanlığın daniskası içinde. Yaşamak bu değil albayım,yaşamak bu değil. Velhasıl-ı kelâm, ziyadesiyle tükeniyoruz albayım. Ziyan oluyoruz. Eksiğiz , eksiliyoruz. Albayım bitiriyoruz, az kaldı....