Belki bir kayboluştu benim için aşk. Bazen bir metin de bazen bir cümle de bazen ise bir kelime de... Ama kaybolmak kaçınılmaz sondu. Ben de kayboldum. Hiç bir yere sığamadım. Dağlara, denizlere, dünyaya ya da evrene... Ben kendi kendime yettim. Şimdi tek bir dalga bile benim kumdan kalemi yıkabilir benim ise yapabileceğim bir şey yok. Sadece dalgayı bekliyorum. Ben bir umut bulunduruken içimde bana nice oyunlar kurulmuştu. Deniz güneşle anlaşmış suyunu çekmişti... Güneş ise bulutlarla anlaşmış bana görünen yüzünü kapatmıştı. Yine bir başıma kumdan kaleminyanındaydım. Solgun, sessiz ve sensiz...
Bir yağmur yağmasını diledim ve yağdı. Kumdan kalem yıkıldı ve aynı zamanda gözyaşlarımı sakladı. Şimdi sadece tek bir şeye güveniyordum. Yağmur'a... Şimşekten, gökgürültüsünden korkmama rağmen sadece ona güveniyordum ve de kendimi her şeye saklıyordum. Tek kelime etmeden yağmuru kucaklamak için kollarımı açıp başımı kaldırdım ve dedim ki;
Mutluluk herkesin bildiği parayla, eşyayla ya da yanındakilerle olmuyormuş. Bunu öğrettin bana yağmur. Mutlu olmak istiyorsan önce kalbinin olması lazım ve de kalbinin yarısını emanet edebileceğin birine. Ben buldum yağmur. O sensin.... Ben kalbimin yarısını değil tamamını sana emanet ediyorum.
Onu iyi sakla olur mu..?
- JoinedNovember 24, 2015
Sign up to join the largest storytelling community
or