Belki de çok abartıyorumdur. Belki de ben haklıyımdır. Senin için sadece bir takıntıyımdır. Ama sen de dedin. "Sevince sen de çok seviyorsun. O yüzden uzak duruyorsun değil mi? Biri canını yaktı değil mi?" Seni dikkate almadığımı sanarken her cümleni ezbere biliyorum. Hiç kızmadın bana bir kere bile. Ama kırıldığını biliyorum. En çok da " ben sana kıyamazken birilerinin canını yakması zoruma gidiyor," dediğin gün. Omzunda başkası için yattığımı bile bile "unuttururum," demiştin. "Yaralarını göstersen sararım, ama onu bile çok görüyorsun," dediğinde seni manipüle etmekle suçlamıştım. Hepsi için özür dilerim. Son kere olduğunu bile bile sarılamadığım için. Şu lanet olası duvarlarımı indiremediğim için. En çok cesaretime hayran olduğunu söylerken aramızdaki tek şeyin korkularım olduğunu söyleyemediğim için özür dilerim. Hep kırarsın diye senden kaçtım ama keşke kıran sen olsaydın. Çünkü sen öyle bir adamsın ki, ben kırılmayayım diye defalarca parçalandın. Ve teşekkür ederim sana. Ben hayatım boyunca, birgün beni sevmesen bile bu kadar sevildiğimi unutmayacağım. "Döndüğümde sever misin beni? En azından sevgime inanır mısın?" dediğinde kendimi hiç bu kadar kötü insan gibi hissetmemiştim. Buna rağmen "Olsun ben sana inandıracağım," dedin. O zaman bugün diyeyim. İnandırdığın gün o duvarları kendi ellerimle parçalayacağım. Şimdi aramıza şehirler, ülkeler, seneler girecek. Olsun, ben alışkınım sevdiklerimin uzakta olmasına. Korkma ayrıca unutmam seni. Dediğin gibi "unutulacak biri değilsin ki unutayım." Çok uzattım belki de. Ama biliyorum dinlersin sen. Birgün belki de her şey güzel olur yüzüne karşı söylerim. O zamana kadar sana diyemediklerimi buraya bırakırım. Ha bir de sana söz verdiğim gibi döndüğünde beni hedefine ulaşmış güçlü kadın olarak göreceksin. Benim de senin yapabileceklerinden şüphem yok. İyi ki, varsın güzel adam. Bana yaşattığın her şey için binlerce kez teşekkürler Binlerce kez hoşçakal