Ne yapacağını kestiremezdim hiç. Aklından geçenleri okutmazdı hiçbir zaman.
Kalbinin etrafına taştan duvarlar örmüş kimseye açmazdı. İmkânsızdı. Dağınık saçları bazen gözlerinin önüne düşerdi. Çoğu zaman gülümsemezdi. Oysa o güldüğünde gökkuşağı açardı. Yağmur yağdırmazdı kurak çölüne. Pürüzsüz teninde görülmeyen kırışıklıklar çektiği acılardan sadece bazılarıydı. Bir ses tonu vardı benim kim olduğumu unutturan. Fotoğrafları var gözlerimi asla alamadığım. Sadece o vardı beni kendime getirecek olan. Güçlü görünüyordu fakat kabuğunu kırıp içine baktığımda kırılgan birini görüyordum. O kırılgan biri bendim sanki. Çünkü o kırılgan biri bana çok benziyordu. Aslında ikimizde birbirimize çok benziyorduk. Bir tutam ben, bir tutam o... Benden uzak durması'nın bir nedeni oldu her zaman. Belki beni düşündüğüm gibi sevmedi ama arkadaş olarak sevdi. Düşündüğüm gibi bir arkadaş olamadı ama uzaktan beni hep destekledi. Yüreği kocaman olan , sevdiğim adam benim her zaman gizli koruyucum oldu. Kaybettiklerimle kazandıklarımı bir araya getirdi. Yalnızlığıma sığındığım gecem oldu. Korktuğum gündüz oldu, her gece rüyalarımda, Her güneş battığında kalbimdeydi. Gündüzü sevdiren adam benim sonsuz aşkım oldu.