Bir fahişe kızı olup dünyaya seslenmek neydi bilir misiniz? Ben bilirim. Bir fahişe kızı olup babanın seni ameliyat masanda bırakıp defolup gitmesi neydi onu da bilirim. Peki ya kendi karakterini, hayallerini,umutlarını ve kaderini oluşturmak? Bunu çoğu hayalci bilirdi. Çünkü hayalciler hayal ederken kalpten inanırlar ve isterlerdi. Bana başarımın sırlarını soruyorlardı. Ben sadece kendim oldum ve insanların kalplerine seslendim. En kötü bildiğiniz insanlar aslında iyi bildiklerinizden de iyidir. Sadece onu çıkmazda bırakmışlardır. Hayat, ona ne kattığımızdan, öldüğümüzde neredeve nasıl anıldığımızdan ibarettir. Kaç yaşında öldüğünün değil ; kaç insana ne öğrettiğin ve kaç insanı değiştirdiğin önemlidir. Ben kendime bir söz verdim. Yapamazsın diyen tabi ki çoktu fakat zamanla şunu anladım küçüğüm: Özgüven insanların sana söyledikleriyle yitip gitmez ; senin kendini nerede gördüğün, ne kapasitede gördüğün senin özgüvenini oluşturur. Ben hayattan milyonlara seslenmeyi ve onlara " Yap şunu! Sadece kalbini dinle ve yap şunu! Çünkü , yapabilirsin. Sen , istersen her şeyi yapabilirsin ve , ve olduğun şekilde en iyisisin ! Sen böylesin, gizlememelisin, utanmamalısın ve her ne istiyorsan ona odaklanıp devam etmelisin!" demeyi umdum ve yaptım. Peki şimdi size soruyorum : Siz hayattan ne umuyorsunuz? ( İÇİMDEKİ BEN adlı yeni yazacağım hikayenin tanıtımıdır. Yorumlarınızı bekliyorum. Şimdiden teşekkürler ) :]