gizIinotlar

ağaçların ve yaprakların şarkısından başka ses yok etrafta. derken bir tren daha geliyor. insanlar hiçbir şey olma"mış” gibi yapıyor. trene biniyor ve gidiyorlar. trenin dumanı hala kaçıyor yağmurdan. tren istasyondan kaçıyor, yolcular düşüncelerinden kaçıyor. damlalar buluttan, güneş topraktan, renkler insanlardan kaçıyor. geride ağaçlar, yapraklar, banklar ve ölüler kalıyor. köpek hala sızılarını dindirmeye çabalıyor ve hala herkes her şey normal”miş” gibi yapıyor.

gizIinotlar

ağaçların ve yaprakların şarkısından başka ses yok etrafta. derken bir tren daha geliyor. insanlar hiçbir şey olma"mış” gibi yapıyor. trene biniyor ve gidiyorlar. trenin dumanı hala kaçıyor yağmurdan. tren istasyondan kaçıyor, yolcular düşüncelerinden kaçıyor. damlalar buluttan, güneş topraktan, renkler insanlardan kaçıyor. geride ağaçlar, yapraklar, banklar ve ölüler kalıyor. köpek hala sızılarını dindirmeye çabalıyor ve hala herkes her şey normal”miş” gibi yapıyor.

gizIinotlar

artık bir an olsun dinlenmek, hiçbir şey hissetmeden, hiçbir şey düşünmeden kaybolmak istiyorum. zihnimdeki bu kanamalar dursa, tüm sesler sussa, sadece derin bir sessizlik kalsa.. tek istediğim, o karanlıkta huzurlu bir boşlukta kaybolmak.

gizIinotlar

yan yana yolculuk yapıyorsun. cam kenarında oturmayı hep sevmişsindir. ama artık kafanı cama yaslayıp düşüncelere dalmıyorsun. başını onun omzuna koyuyorsun. çünkü artık güvenli alana ihtiyacın yok. çünkü artık o yanındayken hissettiğin o huzur duygusu kazınmış benliğine. şartlar ne olursa olsun, güvenli alandasın. bu sahip olunabilecek en eşsiz duygu.