sen, evet sen...
suskunluğun kederime esbap sen...
mahzun günlerimin baş nedeni sen...
varlığın cennet, yokluğun cehennem;
uzakta ayrı, yakında ayrı dert olan sen!
evet, sana sesleniyorum.
sana! başkasına değil.
yanıyorum ben,
yanıyorum.
suskunluğun ateşte narlanmış kılıç,
her aklıma dank ettiğinde yüreğimi sokulup sokulup çıkarılıyormuş gibi...
çıkar o kılıcı kalbimden!
harlama, narlama o kılıcı ille de saplayacaksan!
sev seveceksen adam gibi,
git gideceksen sevmeyeceksen!..
yoruldum ikileme düşüp yollarını gözlemekten!..
sahi! sen vazgeçsen bile,
sen olmadığında bile,
nasıl da düşüyordum yollarına öylerine...
nasıl da uykusuz bekliyordum seni he...
sevdim, deli gibi sevdim!
sevmek suç olsaydı, müebbet hapis yerdim!