“Şimdi kalbimiz boş, başımız doludur. Ağzımızda zehir, gözlerimizde ateş var;
tatsız bir içki sersemliği içindeyiz. Ve artık yolun ortasını geçtik ve saçlarımızda
aklar akları ve anlımızda çizgiler çizgileri doğruyor. Ve ellerimiz, dizlerimiz
titriyor ve önümüzdeki ufuklardan yok olma havası esiyor. Söyle, gençliğini ne yaptın? Söyle gençliğimi ne yaptım? ”