Ben daha yirmi üç yılda annemin yokluğunu atlatamamışken, senin yokluğunu atlatabilir miyim sanıyorsun, Kanat? Her şey öylece basit mi zannediyorsun? Yokluğun daha da acıtmayacak mı sanıyorsun? Ruhuma dokunup öylece beni bırakamazsın bunun nesini anlamıyorsun?
ZEDE
Sadece ikimiz hakkında,
Bir şarkı söylemek istiyorum.
Ve ağlamak istiyorum,
ikimiz hakkında...
Gözlerimdeki ışıltıdan
Anlıyorum,
Seni sevdiğimi.
Gözlerindeki ışıltıdan anlıyorum,
Sadece ikimizi istediğimi.
ZEDE
Ama sanki kaderin bize armağan etmeye çalıştığı ama bizim lanet olarak algıladığımız tüm sorunlarımız, Tanrı'nın bizim hayatta kalma çabamıza gülmesiydi şayetinde, mutlu bir hayatın sıkıcı olacağını anlatıyordu son cümlesinde. Sorunsuz bir hayatın pembesinin gerçekten toz olup uçacağını gösteriyordu, neticesinde.
ZEDE
16. BÖLÜM:"ALABORA"
Zamanın hayata bir lütuf mu yoksa bir lanet mi olduğunu asla anlayamayacaktık. Değerini gördüğümüz ve gösterdiğimiz insanla, birbirimize söylemek istemediğimiz şeylerle birbirimizi incitiyorduk. Kader sayfası denilen yere bakıyordu gözlerimiz, her geçen gün bir sayfa çeviriliyordu neticesinde, lakin bana birbimizi hiç görmeyeceğimize ama sonsuza dek beraber olacağımza dair bir söz vermişti şayetinde. Peki söylemiş miydi hangi sayfanın ön ve arka yüzü olacağımızı?
ZEDE