Kumral buklelerini rüzgâr dağıttığında,
Bilmezdim ben kokunun nasıl ciğerlerime işleyeceğini.
Kalbim, kalbine dokunacak kadar yakın.
Ruhum, ruhunu saracak kadar sıcak.
Ben, hasretinle kavrulacak kadar sana uzak.
Tenin tenime değdiğinde,
Bilmezdim ben gözlerimin dolup kalbimin titreyeceğini.
Her an aklımda sen olacak kadar yakın.
Her an hasretinden kahrolacak kadar uzak.
Sen hiç sensiz kalmamışsın,
Sen hiç seni benden görmemişsin.
Aciz, yalın sözcüklerim parmaklarımdan çocukça süzülüyor.
Sen hiç seni benden dinleyememişsin.
Nasıl yetsin sözcüklerim aşkımıza,
Nasıl yetsin sözcüklerim güzelliğine?
Ben seninle olmayı tanıdığım kadar senden uzak olmayı tanımışım.
Her zerreni ezberleyip her zerrene hasret kalmışım.
Nasıl küçük bir çocuk gibi karşında durmayayım?
Nasıl heyecanlanıp elim ayağıma dolanmasın?
Sen hiç sensiz kalmamışsın, beni nasıl anlayasın?