Kaybettikçe kazandığımızı sanığımız yaraların en uç kısmında kanamaya devam ediyoruz. Kendimizden bile gizlediğimiz o yaralarla kazanan taraf olduğumuzu sandık. Ona gelmenin en anlamsız yoludur gitmek. Ve biz her gidişimizde ona dönmek için katettiğimizi sandık o yolları. Mesaisi bitmiş özlem ağının en yalın haliyle gitmelere alıştık. Hiç gelmeyecekmişiz gibi. Yol aldığımız o gemilerin limanını arıyoruz maviliklerin kıyısında. Sessiz, fırtınasız, acısız bir limanı göz ucuyla bakınıyoruz. Lakin her seferinde aynı fırtınayla boğuşup, aynı acılara esir düşürüyoruz. Fark etmeden o yara derinleşip serin sulara karışıyor kan damlaları.