gunahkar1ri

Bir şeyleri yazmaktan artık yavaştan vazgeçiyorum.

gunahkar1ri

Yeni bölüm kısa sürede içinde atacağım sadece bazı sorularım var doktora gidiyorum aynı zamanda çalışıyorum ve zamanım olmuyor bir ölü gibi gelip uyuyorum lütfen mazur görün ...

gunahkar1ri

@ gunahkar1ri  teşekkür ediyorum aşkım ~
Reply

Laurain-

@gunahkar1ri çok geçmiş olsun
Reply

Laurain-

Rahatsız ettiysem özür dilerim ama eğer uygulamaya girebiliyorsan yb atabilir misin? 

gunahkar1ri

@ Laurain-  Rica ederim ~
Reply

Laurain-

Oha yerim teşekkürlerr
Reply

gunahkar1ri

@ Laurain-  Ah Hayır rahatsız etmedin ve elbette en kısa sürede yeni bölümü atacağım ~
Reply

gunahkar1ri

En derin yaralarından öpeceğim, Bedeninde kabuk tutmuş çiziklerine yıldızlar çizeceğim, Güven bana kendini nasıl sevmen gerektiğini sana öğreteceğim, Bütün yaralarını öperek iyileştireceğim yıldız tanem. 
          
          Liberté - étoile blessée
          De la liberté à l'ange noir.

gunahkar1ri

Göğsümde beni boğan bir şeyler var nefes almamı zorlaştırıyor boğazımı sıkan bir el var sanki konuşma yetimi kaybettiriyor dizlerimin bağı çekilmiş gibi güç bulamıyorum onlarda beni ayakta tutamıyorlar, Son günlerimi yaşıyormuşum gibi hissediyorum bir yanım mutlu bir yanım mutsuz, Ölüm kapımı çalmadan bedenime sızıp ruhumu sessizce alacak gibi hissediyorum etrafımda ki herkesi son görüşüm olduğunu seziyorum kimseye veda etmeden gideceğimi biliyormuşum gibi hissediyorum, Ölümümü seziyorum anne. 
          
          
          Liberté.
          Je sens ma mort.

gunahkar1ri

Senin o sonsuz gibi gelen toprak gözlerine kaç kıta şiir yazdığımı bilemezsin, Tenine uyum sağlayan uzun kirpiklerine kaç sayfa tükettiğimi bilemezsin, Etrafına gülücükler saçan sesine kaç defa dalıp gittiğimi bilemezsin, Herkesle kelâm halinde dudakların beni ne denli büyük öfkelerle kıskançlık krizleri tuttuğunu bilemezsin, Geceleri sabahlayarak gözüme bir gram uyku girmezdi uğruna lâkin bilemezdin. Aşk böyle bir şey miydi? Şâyet öyleyse gün geçtikçe yüreğimdeki büyüyen acıda bunun habercisi miydi?
          
          Liberté
          

gunahkar1ri

"Şimdi söyle bana" dedim genzimdeki oturan yumruğu yutarak "Buralardan gitmekle haklı mıyım?" İfadesizce gözlerime bakıp düşündün bir süre sadece gözlerime baktın, bir şey demedin "Bende öyle düşünmüştüm" dedim suskunluğunu cevaplayarak sonra önüne döndün karanlık gökyüzüne inat dalgalanan zifiri denize baktın "Gitmekle gidilmiyor ki" dedin sessizce o kadar suskunluğun arasından tek bir cümle dökülmüştü iki dudağının arasından bu canımı fazlasıyla acıtmıştı daha çok şey duymaya ihtiyacım vardı oysaki ağırca bana baktın dolan gözlerimi gizlemek ister gibi kabuk tutmuş ellerime indirdim, "Her şey çekip gitmekle olsaydı zira hepimiz giderdik" sustum bir şey diyemedim ne diyebilirdim ki? Sadece kabuk tutmuş ellerime baktım öylece, sessizliği bozarak 
          "Gitmekle özgürsün" diye fısıldadın 
          "Beni durdurmayacak mısın?" 
          "İstesemde seni durduramam"
          "Neden gitmek istediğimi sormayacak mısın?"
          "İstesemde soramam"
          "Neden?" Diye sordum çaresizce çıkan sesimle 
          "Hiç mi merak etmiyorsun?" Bu sefer bana baktın ancak gözlerinde hiç bir duygu belirtisinden yoksun gibi baktılar kelimeleri bulupta birleştiremiyordun, "Aslında ağızından çıkacak olan kelimeler ve cümleler değildi duymak istediğim" titrek bir iç çektim içime ciğerlerimi yakmıştı sanki bu iç çekişim "Gözlerinin kelâm etmesiydi benim istediğim sende onu bana bahşettin, Artık kelâm etmene lüzum yoktur, İçinde kıyamet kopan ancak solsa bile canlılığını kaybetmeyen gözlerinle edebilirsin" dedim sessizce sonra ayağa kalktım ellerimi ceplerime koydum ve uzun yolculuğum için omuzlarımı dikleştirdim son kez sana bakıp tebessüm ettim ve şöyle dedim "Ne sen beni aramak için tehlikeli yollara düş, Ne ben seni beklemek için tehlikeli oyunlarla yeşereyim" ve arkamı döndüm ağır lâkin sert adımlarla bir daha asla dönmeyecek yola ilerledim, Her şey böyleydi bir yerden başlar bir yerden bitirirdik.
          
          Dernières phrases.
          Liberté.

gunahkar1ri

Hiç var olmayan yalanlarla dolu hayallerin peşinden koşarak büyük adımlar atmışm, uçsuz bucaksız bir uçurumun kenarındayım ne başı var nede sonu olmaması gereken yerdeydim, Yanıma geldin "Şimdi buradan atlayacak mısın?" Diye sordun lâkin bir cevabım yoktu sustum ve dipsiz uçuruma baktım "Olmaması gerek yerdesin" dedin sonra derin bir iç çektin "Olmaması gereken yerdeyiz son durağımız burası mıydı?" dedin 'sonumuz böyle değildi' demek istedim ancak sustum, oysa her şeyin farkındaydım bu sen değildin hayalimdeki sendin yine sustum sustun sustuk, Ne sen nede ben bir süre konuşamadık hala yanımdaydın ne yapacağımı görmek ister gibi bekliyordun, Sesli bir nefes verdin soğuk havaya eşlik ederek, Ellerim cebimde titrerken içim yanıyordu, başımı uçurumdan çektim önüme eğdim eskimiş ayakkabılarıma baktım titrek bir nefes verdim, Sonra gözümden bir damla yaş aktı gözlerimi yumdum, Genzimi yakan ve acıtan ateş topu vardı yutkundum, Bir adımımı öne attım ayağımın altıdaki yer sallandı gibi bir adım daha attım sonra bir adım daha ve bir adım daha attım şimdi tam uçurumun kenarındaydım bir avuç toprak kayıp düştü, ağladım gülerek ağladım deli gibi ağladım ve güldüm yüzümdeki ıslaklığı hunharca sildim ve son kez gökyüzüne bakıp mırıldandım sana, "Sanırım evet son durağımız burası burada ineceğiz lâkin yolculuğumuz devam edecek" dedim sende beni dinledin "Bir ceket misali ısıtırdın bedenimi bir atkı gibi sarardın benliğimi bir ateş gibi yakıp kavururdun ruhumdaki düğümleri" sustum sonra sana döndüm yüzüne baktım gülümsedim gülümsemedin baktım bakmadın, "Yüzün solmuş olsada" dedim fısıldarcasına "Yüzün solmuş olsada hala güzelliğini kaybetmemiş" baktın bana gülümsemedin  gülümsedim arkaya doğru adımladım gülümsedim gülümsemedin kendimi boşluğa bıraktım ve gülümsedim lâkin gülümsemedin.
          
          
          Liberté~

gunahkar1ri

Üzerimde bir ölüm sessizliği hakim  parmaklarımın arasında hayali bir sigaram son kez yaktım ve dudaklarımın arasına götürdüm görünmez dumanı önce içime çektim sonra usulca üfledim, duvarın dibinde çökmüş yırtılmış bir ceketle incelmiş yırtılmaya yüz tutmuş pantolonla beraber ve gözlerimin yorgunluktan mıdır bilmem ancak baygınca artık rutubet tutmuş duvara sabit bir şekilde bakmaktaydı, kilitlenmiş kapı alacaklı gibi çalmaktaydı birilerinin bağırışları kulaklarıma işlemekteydi ancak bir devinim bile etmemiştim içime oluşan çarpıntıyla ağırca ayağa kalktım, dört duvar arasındaki olan küçük sehpaya adımladım üzerinde duran beyaz kağıt parçası bir kurşun kalem ve yanında ise içinde tek mermilik bir tabanca sessizce baktım üç saniyeliğine, sandalyemi çektim ve oturdum kalemi kabuk tutmuş elime aldım, Ve yazıp yazabileceğim en beni resmeden bir cümle yazdım "Korkmayın birazdan gelecek olan sesten, Yalnızca tek seferlik ufaktan çığlığım olacak sonrası tamamen sessizliğe gömülecek her şey" kalemi siyah yazılarla süslenmiş ölüm fırtınasını getiren kağıdın üzerine bıraktım, tabancayı sakince elime aldım ve kafama dayadım, Aslında bu bir intihar değildi bu bir kurtuluştu ruhumu serbest bırakacak bir kurtuluştu tetiği çektim,'bu benim özgürlüğümdü'  kimisi sefaletten açlıktan ölürken ben yalnızlıktan ölmüştüm lâkin yalnızlığıma son vermiştim ruhumu özgür kılmıştım. 
          
          
          Silence de mort~