2012 kavurucu bir yaz günü, tabi daha küçük velet'im o zamanlar. Neyse efendim annemde beni uzakta ki bir markete beşer litrelik su almaya göndermiş oturduğumuz bölgede de sular çok kesiliyordu yani sürekli camiden ordan burdan su taşırdık. Cebimde de beş lira Barbieli pembe tişörtümle fıtı fıtı yürüyorum taş patlasın 7 yaşındayım. Markete gittim su aldım ama su nasıl ağır geliyor jsjsjsjsjs böyle yerde sürüklüyorum o kalın plastik tutmaç varya o tutmaç böyle parmaklarıma oturuyor acıtıyor sinirden gözüm falan doluyor sjsnjsnsmsms neyse karşıdan karşıya geçerken yaşlı bir kadın yanında da benden bir iki yaş büyük bir çocuk yanımdan geçerken kadın benim o selsefil halimi gördü "bu taraftan mı gideceksin?" Dedi kafamı salladım "oğlum al o suyu kızcağızdan onu evine kadar bırak sonra geri gel ben seni burda bekliyorum" çocuk elimden suyu aldı böyle yüzünde Hayla unutmadığım bir tebessüm yan yana yürüyoruz ama benim my heart küt küt ahhahajsjsnj ay niye bu kadar komik jsjsjsjsjsjs yolu yarıladık çocuk "adın ne senin" dedi birden "***" dedim daha da konuşmadık tarif ettim kapının önüne kadar taşıdı bıraktı teşekkür ettim, arkasını dönüp gitti bende öyle ardından baktım az önce de su içerken aklıma geldi yazmak istedim