Bir umudun ekmek kırıntıları gibi yere döküldü düşler. Önce en ukfakları rüzgara karıştı . Sonra hayata karşı hafif insanlara nazaran ağır olanları savruldu yere . Bilinmezliğin sessiz senfonisi çaldı yüreklerde alelade eşlik bekledi kendine .
Sonra ne mi oldu ?
Bir yağmur yağdı,
Bir şimşek çaktı...
Düş kırıntıları sele,
Sesiz senfoni korkulu gürültüye karıştı...